Bu çalışma son dönemde oldukça yaygınlaşan estetik cerrahi müdahalelerin neden yapıldığına ve insanlar üzerindeki düşünsel, duygusal ve ruhsal etkilerine odaklanmaktadır. Farklı ülkelerde çeşitli oranlarda estetik cerrahi müdahaleler olsa da gün geçtikçe bu oranlar dramatik bir hızla artmaktadır. Hatta sadece ekonomik elit bir zümrenin uğraşı olmanın ötesinde toplumun geneline yayılmaya başladığı da görülmektedir. Bu kadar yaygınlaşan, moda haline gelen bir fenomenin etki alanın da oldukça farklı olması doğaldır. Her görüntü değişimi kişilerin içsel değişimini de beraberinde getirecektir. Bunların arasında ilk olarak kişilerin görüntüsünü değiştirme arzusunun nedeni anlaşılmalıdır ki bu konuda farklı düşünürler çeşitli izahlarda bulunmuşlardır. Bunların arasında İbn-i Haldun’un “işgal edilme”, Simmel’in “taklit”, Tanpınar’ın ise “varlığın değişimi” dikkat çekmektedir. Çünkü kişiler sosyal hayatta kimliğini, kişiliğini ve benliğini öncelikle görünümüyle ortaya koymaktadır. İkinci olarak değişim hızının kişiler üzerinde yarattığı ve kişilerin önce bedenlerine sonra kendilerine yabancılaştıkları ve bu durumun da psikopatolojik sonuçları olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü değişim hızının oldukça yüksek olduğu bir zaman diliminde bedenlerini bu hıza uydurma gayretinde olanların üzerinde düşünsel, duygusal ve ruhsal maliyetlerin olması da anlaşılabilir bir durumdur. Sonuç olarak da kişilerin tarihin hiçbir zaman diliminde olmadığı kadar kendileriyle ve kendi bedenleriyle ilgilendikleri anlaşılmakta ve bu durum da kişilerin kıble, tapınılacak üstün değer olarak da kendi bedenlerini (bilinçsiz olarak) seçtiği ifade ve iddia edilmektedir.
This study focuses on why plastic surgery interventions, which have become very common recently, are performed and their intellectual, emotional and spiritual effects on people. Although there are varying rates of plastic surgery interventions in different countries, these rates are increasing dramatically day by day. In fact, it seems that it has begun to spread to the whole of society, beyond being the pursuit of only an economic elite. It is natural that a phenomenon that has become so widespread and fashionable has a very different impact. Every change in appearance will bring about internal change in people. Among these, the first thing to understand is the reason for people's desire to change their appearance; different thinkers have given various explanations on this subject. Among these, Ibn Khaldun’s “occupation”, Simmel's “imitation” and Tanpınar’s “change of existence” attract attention. Because people reveal their identity, personality and self in social life primarily through their appearance. Secondly, it is understood that the pace of change affects people and that they become alienated first from their bodies and then from themselves, and this situation has psychopathological consequences. Because, in a period of time when the rate of change is quite high, it is understandable that there are intellectual, emotional and spiritual costs on those who try to adapt their bodies to this pace. As a result, it is understood that people are more interested in themselves and their own bodies than at any other time in history, and it is stated and claimed that in this situation, people (unconsciously) choose their own bodies as the qibla and the superior value to be worshiped.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyal ve Kişilik Psikolojisi (Diğer) |
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 10 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 28 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 11 Sayı: 26 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.