Çokkültürlülüğe karşı çıkan ve Avrupamerkeziyetçi bir kültür ideolojisini
esas alan aşırı sağ parti ve gruplar argümanlarını, göçmenlerin kültürel
farklılıklarına, topluma uyum sağlamakta zorlandıklarına ve ekonomik “yük”
olduklarına dayandırmaktadırlar. Güvenlik anlayışının, Soğuk Savaş’ın bitimini
takip eden süreçte değişmesiyle birlikte, göçmenler birer “güvenlik sorunu”
olarak algılanmaya başlanmışlardır. Göçmenleri güvenliği tehdit edici unsur
olarak gören bu yeni bakış açısı, aşırı sağ partiler için istismar konusu
olmuştur. Hal böyleyken 11 Eylül saldırıları ve ardından meydana gelen Madrid,
Londra, Paris ve Brüksel saldırıları Avrupa’nın gündemini güvenlik merkezli bir
noktaya taşımıştır. Saldırılara karışan teröristlerin eylemleri için göç
yollarını kullanmış olmaları veya yerleşik göçmenlerin saldırıların aktörleri
olmaları, göçmenlerin “potansiyel terörist” olarak algılanmalarına sebebiyet
vermiştir. Avrupa ülkeleri uyguladıkları politikalarla İnsan Hakları
değerlerinden uzaklaşarak mültecileri “kültürel ve ekonomik sorun” olarak ele
almaktadır. Bununla birlikte göçmenler ekonomik ve sosyo-politik yaşama dahil
olmaları engellenmektedir.
The extreme-right parties and groups that oppose to multiculturalism and
adopting an Eurocentric culture ideology, emphasize the diversity of cultural
formats and they argue that migrants have difficulty in adapting to the
society and bring economic burden. As a result of the changing concept of
security following the end of the Cold War, the migrants coded each other
as a “security problem”. This new perspective, which sees immigrants as a
threat for security, has been subject to abuse for extreme-right parties. Disturbingly,
the September 11 and following attacks in Madrid, London, Paris
and Brussels have moved the agenda of Europe towards a point completely
based on security. The claim that the terrorists involved in the attacks used
the migration routes for their action or the claim that resident migrants in
Europe are the actors of the attacks have led to seeing immigrants as a
“potential terrorists”. European countries move away from the values of
Human Rights with the applied policies and treat refugees as “cultural and
economic problems”.. Migrants, however, are prevented from participating
in economic and socio-political life
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ekim 2017 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 12 Sayı: 2 |
Akademik İncelemeler Dergisi (AID) bilginin paylaşımı için Açık Erişim Politikasına uymaktadır.