Bu çalışmada, Rachel Whiteread’in Londra’da yer alan Ev heykelinin mekânla kurduğu biçimsel etkiler araştırılmıştır. Eserde Viktoria mimarisinin işaret ettiği politik kavramlar, heykelin biçimsel tavrıyla bir arada değerlendirilmiştir. İzlenen bu yöntemin sosyolojik karşılıklarının anlaşılması için Viktoria döneminin sanayi proletaryası ve fabrika prensiplerinin toplumsal etkileri ifade edilmelidir; çünkü Whiteread, doğrudan Viktoria dönemini temsil eden mimariyi yıkarak o dönemin kasvetli izlerini Ev heykeliyle açığa çıkartmıştır. Söz konusu olan Viktoria döneminde doruğa çıkan sanayileşmenin tarifi için Friedrich Engels (1820-1895)’in İngiltere’de Emekçi Sınıfların Durumu yapıtına ve Christopher Caudwell (1907-1937)’in Ölen Bir Kültür Üzerine İncelemeler’ine başvurulmuştur. Engels, Viktoria döneminde yükselen endüstri devriminin ilk adımlarına çok yakından tanıklık etmiştir; İngiltere’deki emekçi sınıfı üzerine olan gözlemleri, fabrika yasalarının toplumda açtığı -kapanmaz- yaraları ve sınıflar arasındaki çatışmayı açıkladığı gibi heykelde yıkılan Viktoria mimarisine de karşılık getirmektedir. Üretim elemanlarını elinde bulunduran burjuvazi, fabrika sistemindeki otoriter tavrını mimaride ve estetikte göstermiş, kendi güzellik anlayışını, estetik kültürünü (yoksunluğunu) diğer sınıfları eritmek için kullanmıştır; şüphesiz büyük kentler, tüm karmaşıklığına rağmen sokaklarıyla ve mimarisiyle, sınıflar arasındaki bu ayrımı belirgin şekilde çizmiştir. Estetik düzleme taşınan bu sınıfsal gerilim, Whiteread’in gri renkli betondan Ev’inde gözlemlenebilmektedir. Whiteread’in negatifini çıkardığı Viktoria evi, adeta işçi sınıfının yaşadığı konutları tasvir eder; Ev, en az o konutlar kadar havasız, penceresiz ve hatta kapısızdır. Diğer bir açıdan Whiteread, evin Viktoria mimarisini ortadan kaldırarak burjuva ideolojisine de eleştiri sunmuştur. Burjuvanın ilahlaşma arzusu, mimari tasarımda desenlerle, motiflerle ifade bulurken emekçi sınıfın hayatta kalma mücadelesi evin tanımını değiştirmiştir; emekçi sınıfta evin işaret ettiği tek bir ifade vardır: Barınma. Arzuların etki ettiği mimari tasarımları incelerken Hal Foster (1955)’ın Tasarım ve Suç eseriyle bağ kurulmuştur. Foster’ın Art Nouveau tasarımı üzerinden burjuva estetiğiyle kurduğu ilişki Viktoria mimarisine farklı bir bakış sunmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Nisan 2021 |
Kabul Tarihi | 21 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 12 |