Bu çalışma, bir meslek alanı olarak mimarlığın yapısını anlamak, mimarlığa ve mimara varoluşun sürekliliği içerisinde duyulan ihtiyacın içeriklerini tespit etmek amacındadır. Bu içeriklerin tarih içerisinde dönüşümü sorgulanmış, mimarlığın hangi evrelerden geçtiği sorulmuştur. Bu soruya, zanaattan tekniğe, teknikten ise dijitale geçilen bir sürecin karşılığı olarak önce mimarlık zanaatının, ardından mimarlık tekniğinin ve en son da dijital mimarlığın kurulduğu şeklinde yanıt verilmiştir. Bu bağlamda öncelikle mimarlık kavramının çözümlemesi, ardından dijital kavramının çözümlemesi ve son olarak mimarlığın dijitalleşmesi ele alınarak, mimarlık yönteminin geçirdiği süreç araştırılmaya çalışılmıştır. Felsefi düşünce sistemini kişinin kendini, çevresini, dünyayı, doğayı anlama ve anlamlandırmaya yönelik sorgulamalar şeklinde değerlendirecek olursak, mimarlığın yapısını anlama girişiminin felsefi bir etkinlik olacağı söylenebilir. Bu bağlamda çalışma, mimarlığı anlamaya yönelik felsefi bir inceleme niteliğindedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tasarım (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 1 Eylül 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2025 |
Gönderilme Tarihi | 5 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 25 Ağustos 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 25 |