Deyimler dilin önemli unsurlarından olup, deyimlerin olmayışı, dilde eksikliğe yol açar. Bireyler günlük yaşamlarında farkında olmadan onlarca deyim kullanmaktadır. Deyimler sayesinde, kişiler kendilerini, duygularını daha rahat aktarabilmekte, az şey ile çok şey söyleyebilmektedirler. Bu durum deyimsiz bir dilin olamayacağı gerçeğini göstermektedir. Deyimlerin çıkarıldığı bir dil, sığ, yavan bir dil olmaktan öteye geçemeyecektir.
Deyimler içinde bulundukları toplumun kültürünü yansıtmaktadır. Bundan dolayıdır ki bir deyimin, kültürü bambaşka bir toplumun dilinde farklı şekillerde ifade edilebilir. Öte yandan gelenek-göreneği, coğrafi koşulları ve dini aynı veya yakın olan toplumların deyimlerinin de birbirine benzediği görülmektedir.
Deyimlere edebi eserlerde ve özellikle de romanlarda sıklıkla rastlanır. Zira deyimler anlatıma güzellik katan unsurlardan olup, bir anlatımı veciz şekilde ifade edebilmeyi sağlamaktadır. Çalışmanın konusu olan Leyâlî Türkistân adlı romanda da deyimlere rastlanmış ve bu deyimler yapı ve anlam bakımında incelenmiştir. Çalışmada, romanda geçen deyimler isim cümlesi olanlar, fiil cümlesi olanlar ve de söz öbeği olan deyimler olmak üzere üç başlık altında incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Gelecek sayılar için makale kabulleri devam etmektedir.