Türkiye son yirmi yıldır Afrika'yla birlikte olmayı hedef belirlemiştir. Aslında, 2002 yılında AKP'nin (Adalet ve Kalkınma Partisi) iktidara gelmesiyle birlikte Ankara, kıtadaki, özellikle de Sahra-altı bölgesindeki konumunu güçlendirmeye ve varlığını artırmaya katkıda bulunan üçlü siyasi, ekonomik ve sosyal planlar üzerinde oldukça ihtiraslı ve aktif bir dış politika yürütmüştür. Bunun sonucunda Türkiye'nin kıtadaki giderek artan etkinliği, Afri-ka-Türkiye ilişkilerindeki bu son gelişmeleri izah etmek ve anlamlandırabilmek noktasında Türk akademik ca-miasında da bir tür öykünme yaratmıştır. Öte yandan, yapılan çalışmaların çoğu, kültürel boyutu bir kenara bı-rakarak iş birliğinin siyasi ve ekonomik yönlerini analiz etmektedir. Bu çalışma, Türkiye'nin Sahra Altı Afri-ka'daki kültürel yayılımını ortaya çıkarmaya yönelik bir girişimdir. Amaç, Ankara'nın karşılıklı anlayışları teşvik etmek ve dünyanın bu bölgesiyle iş birliğini geliştirmek için kültürel araçları nasıl kullandığını açıklamaktır. Bu nedenle, realist teorilerin de vurguladığı gibi, Türk yetkililerin nüfuzlarını maksimize etmek için yeni bir yakla-şım geliştirdiğini ve konstrüktivist perspektiflerle iyi açıklanan kültürel araçların seferber edildiğini varsayıyo-ruz. Bu durum, yerel nüfusun dâhil olduğu kişiler arası ve toplumlar arası ilişkilerin teşvik edilmesinin, ülkenin kıtadaki görünürlüğünü arttırmak için büyük değer taşıdığı gerçeğiyle anlaşılabilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Gelecek sayılar için makale kabulleri devam etmektedir.