Modern Çin’e bakacak olursak, uluslarının uyanışını gerçekleştirmede öncelikle ülke içindeki birlik ve istikrara önem verdikleri görülmektedir. Yani bu durum; barışçıl ve istikrarlı bir ortamda, güçlü bir ulusal sistem altında tüm insanların gücünü birleştirmek, devletin halkın bilgeliği ve ulusal zenginliği ile ilerici bir gelişme elde etmesini sağlamaktır. Tarihsel açıdan bakıldığında Çin, sıkıntılı zamanlardan sonra birçok kez yeniden canlanma yaşamış olsa da modern dünya sisteminin oluşumu ve Çin’in bu sisteme katılışı, bir anlamda uyanışı, eski dönemlerinden çok daha farklı olmuştur. Modern Çin’in yeniden canlanarak gelişmesi, Batı liderliğindeki bir dünya sisteminde kendi yolunu ve fırsatlarını keşfetmesiyle mümkündür. Oluşturulan bu sistemin bir parçası olarak Çin, kendi çabalarıyla olumlu dış uluslararası ilişkileri yeniden inşa etmelidir. Özellikle bugün, gelecekteki dünya güçlerinden biri olarak Çin, dış dünya ile olan ilişkilerini büyük dünya güçleri ve komşu ülkeler olarak farklı bölgesel ve küresel düzeylerde düzgün bir şekilde ele almaktadır. Bu anlamda Çin için işbirliği Çin’in dış ilişkilerinde küresel düzeyde ve özel bir statüdedir. Bu dış ilişkilerin ilk oluştuğu tarihsel boyutlara baktığımızda, bugün Çinli bir seyyah, amiral ve kültür ataşesi olarak nitelendirebileceğimiz Zheng He (郑和)’nın Afrika dâhil Çin’in kendi dışındaki birçok ulusu tanımasında önemli bir rol oynadığını görebiliriz. Bu çalışmada, kendi içerisinde yıllarca kapalı bir kutu olarak yaşamış olan Çin’in, amiral Zheng He’nın seferleri doğrultusunda ilk dış ülkeleri tanıma çalışmaları, bunların siyasi ve ekonomik kazanımları ele alınacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 2 Sayı: 1 |
Gelecek sayılar için makale kabulleri devam etmektedir.