Dünya tarihinin en dehşet verici hastalıklarından biri olan vebanın tarihi oldukça eskilere dayanmaktadır. Ölümcül veba salgınları Milattan öncesinde başlamış ve bugün dahi halen bazı bölgelerde nadiren de olsa görülmektedir. Dünyanın hem Batısını hem de Doğusunu bir kıskaç altına alarak bir çok kişinin ölümüne yol açmış olan bu hastalık toplumların siyasal ve sosyal yapılarının değişmesinde büyük etkisi olmuştur. Yüzyıllar boyunca da tarih sahnesinden silinmeyerek dünyanın kaderine yön vermiştir. İnsanlar savaşlar, doğa olayları, kıtlıklarla uğraşmanın yanı sıra veba salgınlarıyla da sürekli yüz yüze kalmışlar ve mücadele etmişlerdir. Artık insanlık ağır veba salgınlarına dur demek için en büyük silah olarak antibiyotik kullanımı başlanmış ve böylece salgının önüne geçilmeye çalışılmıştır. Çeşitli türleri olan bu hastalığın tam olarak nasıl oluştuğu ve ortaya nasıl çıktığı kesin değildir. Ancak yüzyıllar boyunca insanlar bu hastalığın oluşumunu çeşitli sebeplere dayandırmıştır ve bunu yok etmek için bugünün insanına çözüm yolu olarak kabul edilemeyecek çeşitli tedaviler ve korunma yolları geliştirilmiştir. Ancak yine de bu salgın sebebiyle Avrupa nüfusunun neredeyse yarısına yakınının ölmesi önlenememiştir. Osmanlının da bu hastalığın pençesinde uzun yıllar ağır kayıplar vermiş olduğunu görmekteyiz. Bu makale özellikle bu hastalığın ne zaman başladığı, nasıl yayıldığı ve batı ve doğu toplumlarında nasıl bir iz bıraktığını incelemek maksadıyla hazırlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 2 Sayı: 1 |
Gelecek sayılar için makale kabulleri devam etmektedir.