Aytıs, Kazak sözlü halk edebiyatının çok eski bir türü olup Türkiye’deki atışmanın karşılığıdır. Kazakistan’da özellikle bağımsızlıktan sonra hızlı bir gelişme sürecine girerek toplumun en çok rağbet ettiği kültürel etkinlikler arasında yer alan aytıslarda halkı ilgilendiren meseleler, usta âşıklar tarafından seyircilerin gözü önünde daha çok dombıra olmak üzere herhangi bir enstrüman eşliğinde doğaçlama şiir halinde dile getirilir. Böylece, çeşitli meseleler en etkili, keskin ve yerinde ifadelerle yetkililere ulaştırıldığından, bu sanatın bir nevi toplumun sesi olduğunu söylemek mümkündür. Neredeyse tüm güncel olayların gündeme getirildiği aytıslarda çeşitli konular işlenmektedir. Bu konulardan biri de Türklüktür. Diğer Türk halkları gibi Türk kökenli olan Kazaklar, bu gerçeği ancak bağımsızlıktan sonra yüksek sesle söyleyebilecek duruma gelmişlerdir. Kalabalık halk huzurunda icra edildiğinden Türklüğün en yüksek sesle söylendiği sahne, şüphesiz, aytıs yarışlarının yapıldığı sahnelerdir. Bu çalışmada internet ortamında görüntülü nüshaları da bulunan Türklüğü konu eden aytıslar, performans teori yöntemine uygun olarak kişisel, sosyal ve sözel boyutları göz önünde bulundurularak incelenmiştir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 2 Sayı: 2 |
Gelecek sayılar için makale kabulleri devam etmektedir.