En basit tanımıyla iki yakayı bir birine bağlamak için tasarlanmış köprüler, kara ulaşımını
kolaylaştıran en önemli ve eski inşa faaliyetlerindendir. Temelde kara ulaşımını kolaylaştırmakla
birlikte yaya ulaşımı dışında, tren ve suyolu geçişleri için de inşa edilmişlerdir. Bilinen en eski
köprüler ahşap malzeme ile inşa olunmuşken; taş, betonarme ve metal malzemelerin sadece biri
kullanılarak inşa edilebildikleri gibi birden çok malzemenin bir arada kullanıldığı karma malzeme
ile inşa edilmiş örnekleri görmekte mümkündür. Yapı elemanlarının inşa ediliş biçimine göre;
kafes-kiriş, hareketli, yüzer örnekleri görmek mümkündür. Anadolu’da Ortaçağ ve öncesinde inşa
edilmiş köprülerin, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından yenilenerek ya da yeniden inşa edilerek
kullanılabildikleri gibi dönem teknolojileri ve malzemeleri ile yeni köprülerde inşa etmişlerdir.
Kaynağı ve döküldüğü yerin sınırları itibariyle, Türkiye’nin en büyük akarsuyu Kızılırmak
olup, bu ırmak üzerinde birçok köprü inşa edilmiştir. Bu köprüler arasında Kayseri Tekgöz ve
Çokgöz Köprüleri, Kırşehir Çeşnigir Köprüsü ve Kesik Köprü, Sivas Kesik Köprü sayılabilir.
Günümüzde Kırıkkale’ye bağlı bir ilçe olan ve Kızılırmak kenarında kurulmuş Yahşihan aynı
zamanda Ankara-Kayseri demiryolu güzergâhında bulunmaktadır. Yahşihan, Kızılırmak üzerine
inşa edilmiş ve tümüyle demir malzemeden yapılmış Anadolu’nun ilk demir köprülerinden birine
sahiptir. Köprülerde yardımcı malzeme olarak kullanılan demirin, bir köprünün tamamı için
tercih edilmesi 19. yüzyılın ikinci yarısında batı ülkelerinde karşımıza çıkmaktadır. Osmanlı’da
demirin köprü inşası için tek malzeme olarak tercih edilmesi de 19. yüzyıl sonu 20. yüzyıl başlarına
tekabül etmektedir. 1908 yılında Kırıkkale-Yahşihan’da inşa edilmiş ve Belçika firmaları tarafından
hazırlanmış demir köprüye ait projeler ve Fransızca hesap defteri Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde
bulunmaktadır. Bu bildiride arşivde bulunan dokümanlar temel alınarak, metal malzemenin tek
başına ana inşa malzemesi olarak kullanılmasının arka planındaki siyasi ve ekonomik koşullara
değinilmektedir. Yer seçiminden zemin etüdüne, malzeme detayına kadar, eski bir malzemenin
tek başına değerlendirilerek nasıl yeni bir teknolojiye dönüştüğü ve bunun Osmanlı mimarlık
tarihindeki yeri tartışılmakta, köprünün günümüzdeki hali ve arşiv planındaki projelerin
kıyasıyla; proje-uygulama ilişkilerine de değinilmektedir.
In its simplest form, bridges designed to connect two sides are the most important and
oldest construction activities that facilitate land transportation. Although they mainly facilitate
the land transport, they were built for railroad and waterway crossings as well as pedestrian
access. While the oldest known bridges were built with wooden material, they can be constructed
using stone, reinforced concrete and metal materials, and there are examples of bridges built with
mixed materials as well using more than one type of these materials. By the variety of building
constructionelements, cage-beam, moving,floating types canbe seen.The bridges built in Anatolia
in the Middle Ages and before were renovated or rebuilt by the Seljuks, and they also constructed
new bridges using the technologies and materials of that period.
Kızılırmak is the biggest river of Turkey by the borders of its resource and mouth, and
many bridges have been built on this river. These bridges include Kayseri Tekgöz and Çokgöz
Bridges, Kırşehir Çeşnigir Bridge and Kesik Bridge, and Sivas Kesik Bridge. Yahşihan, which is a
district connected to Kırıkkale and founded on the side of Kızılırmak, is also located on the AnkaraKayseri railway route. Yahşihan has one of the first iron bridges of Anatolia built on the Kızılırmak
and made entirely of iron material. Iron, previously used as an auxiliary material in bridges, is
preferred for the whole construction of a bridge in the western countries for the first time in
the second half of the 19th century. The choice of iron as the only material for the construction of a bridge in the Ottoman Empire corresponds to the end of the 19th century and the beginning
of the 20th century. The iron bridge project, built in 1908 in Kırıkkale-Yahşihan and prepared by Belgian firms, as well as the accounts book in French language are preserved in the Ottoman Archives of the Prime Ministry. This report refers to the political and economic conditions behind
the use of only iron material, based on documents in the archive. From the site selection to the
ground survey and material detail, how an old material is utilized alone and how it is transformed into a new technology and its significance in the history of ottoman architecture is discussed, a comparison is made between the present state of the bridge and the projects in the archive plan
and project-application relations are also mentioned.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2019 |
Gönderilme Tarihi | 16 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 13 - 21. Uluslararası Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştımaları Sempozyumu Bildirileri |
Akdeniz Sanat'ın 2025 Ocak sayısı (cilt: 19 sayı: 35) için makale gönderimi 15-31 Ekim 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Sonraki sayımız için ilgili tarihler duyurulacaktır.
Makale gönder butonu Google Chrome tarayıcısında hata verebilmektedir. Farklı bir tarayıcı kullanmanız halinde sorun çözülmektedir.
Akdeniz Sanat Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.