Although the works of y-the past had been important for the Ottomans, who regarded
heritage, for a long time, the first legal regulation on the subject was Âsâr-ı Atîka
Nizamnâmesi, The Regulations of Antiquities, issued in 1869. The most important code brought
by the regulations which were updated several times was to establish the specifications of the
excavation permits and to outlaw the transfer of the findings out of the country. Besides, in the
regulations were some codes regulating the conservation of immovable antiquities. In this study,
the state of the Anatolian Seljuq works in Sivas in the Ottoman Period is introduced through the
archive documents and by tracking the traces of contents of these documents on the buildings.
Also featuring matters in the regulations, these documents, consisted of correspondence mainly
in the 19th C and the early 20th C, comprise information about the understanding of antiquities
in the last era of the Ottoman Empire. In the documents, Çifte Minareli Madrasah, Buriciye
Madrasah and the Hospital of Izz ad-Din Kaykuas are mentioned. The record about restoration
of the Hospital of Izz ad-Din Kaykuas, dated 1779, also documents that the building’s function was
changed. Other records about the building are on the ceramic inscription of Izz ad-Din Kaykuas’
tomb in the hospital; it was removed under the pretext of restoration to be sold and taken out of
the country. In the documents, the names of the bureaucrats who were involved in the smuggling
and who prevented it were also mentioned. Also in the archive documents were the cover-
ups during the trial and the following investigations. The documents about the Çifte Minareli
Madrasah reveal that the whole building except the facade was demolished and a Military Junior
High School was built inside the iwan. In the correspondences, what needed to be done to restore
the building was mentioned putting an emphasis on its aesthetic value. The Buruciye Madrasah
was only mentioned by name in the documents. Another smuggling of antiquities mentioned in
the documents was about the 10 tiles, the original building of which was unknown. We learn from
the correspondences that Osman Hamdi Bey, the Director of Müze-i Hümayun, today the Istanbul
Archaeological Museum, took a personal interest in the matter. The same documents also reveal
that part of Sivas Senior High School was turned into a museum. Through the documents we have
researched, regardless of them being about restoration or smuggling, it is understood that the
most important data revealing the understanding of antiquities in the last era of the Ottomans
come from the archive documents. It is obvious that Osman Hamdi Bey, who also singed the
discussed documents played the most important part in the development of the understanding
of antiquities.
Osmanlıların ata yadigârı olarak gördükleri eserlere eskiden beri önem verdiği bilinmekle
birlikte, bu konudaki ilk yasal düzenlemenin 1869 yılında çıkarılan Âsâr-ı Atîka Nizamnâmesi
olduğu malumdur. Muhtelif defalar güncellenen nizamnamelerin getirdiği en önemli düzenleme,
kazıların ruhsat şartnamesinin belirlenmesi ile kazılardan çıkarılan eski eserlerin yurt
dışına çıkarılamayacağına ilişkindir. Ayrıca taşınmaz eski eserlerin korunmasına dair kısmi
düzenlemelere de nizamnamelerde yer verilmiştir. Bu çalışmada, Sivas’ta yer alan Anadolu Selçuklu
eserlerinin Osmanlı dönemindeki durumları, arşiv belgeleri ve bu belgelerde anlatılanların yapı
üzerindeki izleri takip edilmek suretiyle ortaya konulmuştur. Çoğunluğu 19. yüzyıl ile 20. yüzyılın
başlarına ait yazışmalardan ibaret olan belgeler, nizamnamelerde belirtilen hususları da içerir
şekilde, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemindeki eski eser anlayışını ortaya koyan bilgileri
ihtiva etmektedir. Belgelerde Anadolu Selçuklu dönemine ait Sivas’taki Çifte Minareli Medrese,
Buruciye Medresesi ve İzzeddin Keyvakus Darü’ş-şifası’nın isimleri geçmektedir. İzzeddin
Keykavus Darü’ş-şifası ile ilgili 1779 tarihli onarıma ilişkin evrak, yapının fonksiyon değiştirdiğini
de belgelemektedir. Yapıyla ilgili diğer evraklar, darü’ş-şifa içerisindeki İzzeddin Keykavus
Türbesi’nin çini kitabesinin satılmak üzere tamir bahanesi ile yerinden söküldüğü ve yurt dışına
kaçırılacağına dairdir. Belgelerde kaçakçılığa dahil olan ve önleyen dönem bürokratlarının
isimleri de ifade edilmektedir. Hatta kaçakçılık olayı üzerine açılan davadaki örtbas çabaları ile
sonrasındaki soruşturmalar da arşiv vesikalarına yansımıştır. Çifte Minareli Medrese ile ilgili
yazışmalardan yapının ön cephesinin dışındaki tüm bölümlerinin yıkıldığı ve ana eyvanı içerisine
Askeri Rüşdiye binası inşa edildiği anlaşılmaktadır. Yazışmalarda medresenin estetik değerine
vurgu yapılarak onarılması için neler yapılması gerektiği dile getirilmiştir. Buruciye Medresesi
evraklarda sadece ismen zikredilmektedir. Belgelere konu olan bir başka eser kaçakçılığı ise hangi
yapıya ait olduğu bilinmeyen on parça çiniye dairdir. Yazışmalardan Müze-i Hümayun Müdürü
Osman Hamdi Bey’in konu ile bizzat ilgilendiği öğrenilmektedir. Aynı belgelerden Sivas İdadisi’nin
bir bölümünün müzeye dönüştürüldüğü tespit edilebilmektedir. İster onarım ister kaçakçılıkla
ilgili olsun, Osmanlıların son dönemindeki eski eser anlayışını ortaya koyan en önemli verilerin
arşiv belgeleri olduğu incelediğimiz yazışmalardan anlaşılmaktadır. Ele aldığımız belgelerde
imzası da bulunan, Osman Hamdi Bey’in Osmanlıdaki eski eser anlayışının gelişmesinde en büyük
paya sahip olduğu aşikârdır.
Sivas Osmanlı Eski Eser Anlayışı Tarihi Eser Kaçakçılığı Osman Hamdi Bey
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2019 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 13 - 21. Uluslararası Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştımaları Sempozyumu Bildirileri |
Akdeniz Sanat'ın 2025 Ocak sayısı (cilt: 19 sayı: 35) için makale gönderimi 15-31 Ekim 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Sonraki sayımız için ilgili tarihler duyurulacaktır.
Makale gönder butonu Google Chrome tarayıcısında hata verebilmektedir. Farklı bir tarayıcı kullanmanız halinde sorun çözülmektedir.
Akdeniz Sanat Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.