Today, pursuant to the social justice agenda, access to justice notion is broadly include the identification of barriers for disadvantaged groups in society seeking for an appropriate legal remedy. The Convention on the Rights of Persons with Disabilities (CRPD), which regulates access to justice as an independent human right, leaves the understanding of disability approach that prevents persons with disabilities from exercising their will and choices, denies access to justice and procedural safeguards on an equal basis with others. Instead, it is suggested that Article 13 of the CRPD on the right to access to justice be considered alongside Article 12 of the Convention on the right to equal recognition before the law. The Convention also guarantees the right to access to justice for women with disabilities from a rights-based disability and gender perspective. Since the right to access to justice is not individually regulated in any convention other than the CRPD, it is inferred by other human rights mechanisms through interpretation from rights such as the right to a fair trial, the right to information, equality before the law. For example, the CEDAW Committee addressed women’s access to justice in its General Recommendation No. 33 in 2015. Here, the CEDAW sets out international human rights standards regarding the access to justice of women with disabilities within the framework of equal recognition before the law and freedom to seek rights, as well as the CRPD. The legal and social barriers to access to justice for women with disabilities should be revealed according to the disability approach of the CRPD. It is suggested that these barriers should be analyzed in three dimensions. These are the obstacles encountered in the process of access to justice, cultural stereotypes, and discrimination that cause violations of human rights of women with disabilities.
Women with disabilities right to access to justice Convention on the Rights of Persons with Disabilities Convention on the Elimination of All Forms of Discrimination Against Women obligations of the state
Günümüzde adalete adalete erişim kavramı, sosyal adalet gündemine uygun olarak, adalete uygun bir hukuki çare arayışındaki farklı dezavantajlara sahip toplumsal kesimler için adalete erişim önündeki engellerin tespitini de içerecek şekilde geniş anlamda ele alınmaktadır. Adalete erişimi bağımsız bir insan hakkı olarak düzenleyen Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’de (EHİS) engellileri irade ve tercihlerini kullanmaktan alıkoyan ve engellilerin diğerleriyle eşit şekilde adalete ve usuli güvencelere erişimlerinin engellenmesine yol açan engellilik anlayışı terk edilmiştir. Bunun yerine EHİS’in adalete erişim hakkını düzenleyen 13. maddesinin, Sözleşme’nin yasa önünde eşit tanınma hakkını düzenleyen 12. maddesiyle birlikte ele alınması önerilmektedir. Gerçekten de EHİS adalete erişimi bağımsız bir hak olarak düzenlemektedir. Bunun yanı sıra hak temelli engellilik ve toplumsal cinsiyet bakış açısıyla engelli kadınların adalete erişim hakkını güvence altına almaktadır. Öte yandan adalete erişim hakkı, EHİS dışında herhangi bir sözleşmede münferiden düzenlenmemiş olduğundan, diğer insan hakları denetim mekanizmaları tarafından ilgili sözleşmede düzenlenen adil yargılanma hakkı, bilgi edinme hakkı, yasa önünde eşitlik gibi haklardan ve onların unsurlarından yorum yoluyla çıkarsanmaktadır. Örneğin CEDAW Komitesi, 2015 tarihli 33 No.lu Genel Tavsiye Kararı’nda kadınların adalete erişimini ele almıştır. Bu çerçevede hukuk önünde eşit tanınma ve hak arama özgürlüğü çerçevesinde engelli kadınların adalete erişim hakkına ilişkin uluslararası insan hakları standartlarını EHİS’in yanı sıra Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) ortaya koymaktadır. Bu noktada EHİS’in engelliliğe yaklaşımı bağlamında engelli kadınların adalete erişiminin önündeki hukuki ve toplumsal engeller açığa çıkarılmalıdır. Hukuki ve toplumsal engellerin ise üç boyutta incelenmesi önerilmektedir. Bunlar, adalete erişim sürecinde karşılaşılan engeller, engellilik ve toplumsal cinsiyet kesişiminde hukuku etkileyen kültürel normlar nedeniyle engelli kadınların maruz kaldıkları klişeler ve ayırımcılıktır. Son olarak insan hakları ihlali anlamına gelen bu engeller karşısında devletin yükümlülükleri incelenmiştir.
Engelli kadınlar adalete erişim hakkı Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme Kadınlara Karşı Her Türlü Ayırımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi devletin yükümlülükleri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk Teorisi, İçtihat ve Hukuki Yorum, Hukuki Cinsiyet ve Cinsellik, Kamu Hukuku (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 4 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 2 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.