Kıraat vecihlerinin menşei kabul edilen “yedi harf” ruhsatıyla birlikte başlayan Kıraat ilmi tarihi, süreç içerisinde birçok aşamadan geçmiştir. Kur’ân’ın cem’i ve istinsahından sonra bu aşamalardan en önemlisi, İbn Mücâhid’in yedi kıraat imamının sahih okuyuşlar arasından tercih ettiği kıraat vecihlerini Kitâbü’s-seb‘a isimli eserinde tespit etmesidir. Kabul gören bu tespitle birlikte kıraat öğretiminde yedili tasnif benimsenmiş, yedi kıraat üzerine çeşitli eserler telif edilmiştir.
Üzerinde icmâ bulunan kıraat-i seb‘aya üç sahih kıraat daha ilave ederek kıraat-i aşerayı tespit eden İbnü’l-Cezerî’nin kıraat tarihindeki yeri izahtan varestedir. Onun onlu tasnifi geliştirmesiyle kıraat tedrisinde seb‘a tarikinin yerini aşera tariki almıştır. Makbul kıraatların tespitinde, kıraat tarihinde ilk defa İbnü’l-Cezerî, rivayetin yanı sıra dirayeti de göz önünde bulundurarak hadisteki sened-metin tenkidine benzer bir işlem uygulamıştır. Bu manada kıraat vecihlerinin isnad edildiği temel kaynaklar vasıtasıyla tariklere nispet edilen, sayıca fazla ve bir o kadar da karışık olan kıraat vecihlerinden sahih olanların tespiti adına çeşitli analiz ve değerlendirmelerde bulunmuştur. İşte onun kaynak eserlere müracaat etmek ve tarik isnadını esas almak suretiyle kıraat vecihlerinin tevcihi konusunda yaptığı bu ameliye, kitabın ana konusunu teşkil etmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Kitap İncelemeleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |