Tefsir rivayetlerini bir araya getirme faaliyeti müstakil Kitâbu’t-Tefsîrler ile başlayıp hicrî ikinci asrın sonlarından itibaren konularına göre tasnif edilmiş hadis kaynaklarındaki tefsir bölümü oluşturulması ile devam etmiştir. Hadis kitaplarındaki tefsir bölümlerinin ilk örnekleri olan Abdullah b. Vehb ve Saîd b. Mansûr’un eserleri tâbiûn dönemi tefsir anlayışını yansıtan bir içerik sunarken Buhârî ile birlikte daha çok merfû ve muttasıl rivayetlerden oluşan tefsir bölümleri oluşturulmuştur. Hicrî ilk üç asır hadis kitaplarındaki tefsir bölümleri hadis-tefsir ilimlerinin teşekkül devrine ilişkin bilgilerin yanı sıra muhaddislerin tefsir bölümleri oluşturmaktaki gayesi, tefsir rivayetlerine bakışı ve eserlerinde yer verdikleri rivayetlerin Kur’ân’ı tefsir imkânı hakkında bilgiler sunmaktadır. Bu makalede hadis kaynaklarındaki tefsir bölümleri Taberî’nin eseri ile mukayese edilmektedir. Taberî ilk üç asırdaki bilgileri bir araya getirip kendi yorumlarıyla zenginleştiren önemli bir müfessirdir. Onun eserinde rivayetlerin yanı sıra tarihi bilgiler, Arap dilinin kuralları, İsrâiliyât ve şiirlerden örnekler âyetlerin tefsirinde kullanılmaktadır. Hadis kaynaklarında ise sadece rivayetlerin (özellikle de merfû rivayetlerin) sağladığı kadar bilgi bulunmaktadır. Bu durum hadis kaynaklarında tefsir bilgisinin sınırlı seviyede kalmasına neden olmuştur.
Bu makale “Hadis Edebiyatında Kitâbu't-Tefsîrler ve Taberî Tefsiri ile Karşılaştırılması” (Doktora, Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, 2020) başlıklı tezdeki bilgilerin gözden geçirilip geliştirilmesiyle hazırlanmıştır.
The activity of gathering tafsīr narrations, which started with the self-contained Kitāb al-Tafsīr, continued with the creation of tafsīr sections in hadīth books classified according to their subjects from the end of the second century. While the books of ʻAbd Allāh ibn Wahb and Saʻīd ibn Manṣūr, which are the first examples of tafsīr sections in hadīth sources, reflect the understanding of tafsīr of the followers, with al-Bukhārī, tafsīr chapters consisting mostly of hadīth and uninterrupted narrations were formed. The tafsīr chapters in the hadīth books of the first three centuries of Hijri provide information about the development periods of hadīth and tafsīr sciences, as well as the purpose of hadīth scholars in creating tafsir chapters, their view of tafsīr narrations and the possibility of exegesis of the Qur'an by the narrations they include in their works. In this article, the tafsīr chapters in the hadīth sources are compared with al-Ṭabarī's work. Ṭabarī is an important commentator who brought together the information of the first three centuries and added his own interpretations to it. In his work, in addition to narrations, historical information, quotations from the Arabic language, examples from Isrāiliyyāt and poetry are used in the exegesis of verses. In contrast, the hadīth sources contain only the same amount of information as the narrations (in particular, the elevated hadīth) provide. This situation led to a limited level of tafsīr knowledge in hadīth sources.
This article has been prepared by reviewing and developing the information in the thesis titled “Kitāb al-Tafsīrs in Hadith Literature and Comparison with Tabari's Commentary” (PhD, Necmettin Erbakan University Institute of Social Sciences, Konya, 2020).
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hadis |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 4 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 54 Sayı: 2 |