As the British Cultural Studies area points out, the mass media construct our perception of the world about others through various codes, images and representations. In particular, foreigners are not generally perceived as 'individuals'. Through simple, easily remembered and comprehensible stereotypes; it is conceptualized as "foreigners" that created a particular prototype. Questioning the differences and similarities of these conceptualizations and foreign representations from country to country is important for understanding the projections of the constructed representation in the relevant society. The problem of this study is how Syrian refugees that conceptualized as "foreign" represented at the Turkish and German press in today's cultural and political spheres. Based on the frameworks of the problem, the theoretical basis of this study is the approaches and determinations of the British Cultural Studies field on identity representation and discourse. Therefore, in this study, it is aimed to determine how Syrian refugees represented in Turkish and German press and to analyze the relationship between these representations and the refugee policies of the countries. In this context, how Syrian refugees are represented has been analyzed in Hürryet from Turkey and Sueddeutsche Zeitung (SZ) from Germany by T.A. van Dijk's critical discourse analysis model. As a result of the analysis, it was determined that there is a lack of context as a result of presenting identities through stereotypes and singularities in the news in the press of the two countries, and in this sense, the news has an ideological function that legitimizes bureaucratic actions of countries.
Syrian Identity Representation Cultural Studies German Press Turkish Press
İngiliz Kültürel Çalışmalar ekolünün işaret ettiği üzere, kitle iletişim araçları çeşitli kodlar, imgeler ve temsiller aracılığıyla başkaları hakkındaki dünya algımızı inşa etmektedir. Özellikle, yabancılar genellikle “birey” olarak algılanmamaktadır. Basit, kolayca hatırlanabilir ve kavranabilir stereotipler aracılığıyla; belirli bir prototipe karşılık gelen “yabancılar” olarak kavramsallaştırılmaktadır. Söz konusu bu kavramsallaştırmaların ve yabancı temsillerinin ülkeden ülkeye ne gibi farklılıklar ve benzerlikler gösterdiğinin sorgulanması, inşa edilen temsilin ilgili toplumdaki izdüşümlerinin anlaşılması adına önemlidir. Günümüz kültürel ve politik alanında “yabancı” olarak kavramsallaştırılan Suriyeli sığınmacıların Türkiye ve Almanya basınında nasıl temsil edildiği bu çalışmanın problemini oluşturmaktadır. Problemin çerçevelerinden hareketle bu çalışmanın kuramsal temeli, İngiliz Kültürel Çalışmaları ekolünün kimlik temsili ve söylem üzerine ortaya koyduğu yaklaşımlar ve tespitlerdir. Bu anlamda çalışmada, Suriyeli sığınmacıların Türkiye ve Almanya basınında nasıl temsil edildiğinin tespit edilmesi ve bu temsiller ile ülkelerin mülteci politikaları arasındaki ilişkinin neler olduğunun çözümlenmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda, Türkiye'den Hürriyet ve Almanya'dan Sueddeutsche Zeitung (SZ) gazetelerinde Suriyeli sığınmacıların nasıl temsil edildiği, T.A. van Dijk’ın eleştirel söylem çözümlemesi modeli ile analiz edilmiştir. Çözümleme sonucunda iki ülke basınındaki haberlerde kimliklerin stereotipler ve tekillikler üzerinden sunulması sonucunda bağlam eksikliği olduğu ve bu anlamda haberlerin bürokratik eylemleri meşru kılmaya dönük ideolojik bir görev gördüğü tespit edilmiştir.
Suriyeli Kimlik Temsili Kültürel Çalışmalar Almanya Basını Türkiye Basını
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 28 Şubat 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 35 |