Ziya Osman Saba, who wrote works in literary genres such as translation, memoir-story, is one of the important poets of Turkish poetry in the Republican period. He is in a very elegant position with his character, lifestyle and artistic personality. His graceful personality was also reflected in his poems and the reflections of his dervish attitude constituted one of the main themes of his poems. His dervish like attitude is not a composition resulting from religious education. It is a situation sensed with the effect of what he learnt from life and what he experienced. Therefore, his dervishism has a simple, natural form, far from artificiality and dictation. The poet, who stands at the same distance to life and death, knows that what is approaching is death. For this reason, he is not afraid of death and even finds it endearing. There is no difference between the expectations of the poet, who is and wants to be happy in every situation, about death and after death. The fact that death is the continuation of the life of the world, expressed as if it were the next day, is a distinctive feature of his poems. In this study; firstly, the concept of dervishism will be emphasised and then the dervish like discourses in Ziya Osman Saba's poems will be analysed with an analytical approach.
Çeviri, anı-öykü gibi edebî türlerde eserler kaleme alan Ziya Osman Saba, Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinin önemli şairlerinden biridir. Hem karakter hem yaşam biçimi hem de sanatçı kimliğiyle oldukça zarif bir kişiliktir. Onun zarif kişiliği şiirlerine de sirayet etmiş ve dervişane tutumunun yansımaları şiirlerinin ana temalarından birini oluşturmuştur. Onun dervişliği dini tedrisatın neticesinde meydana gelen bir terkip değildir. Hayattan, yaşadıklarından öğrendiklerinin etkisiyle duyumsanan bir durumdur. Bu yüzden de onun dervişliği sade, yapmacıklıktan ve dikte etmekten uzak bir forma sahiptir. Hayat ve ölüme aynı mesafede duran şair, yaklaşmakta olanın ölüm olduğunu bilmektedir. Bu yüzden ölümden korkmaz ölüm ona sevimli dahi gelir. Her durumda mutlu olan, olmak isteyen, şairin ölüm ve ölümden sonrasıyla ilgili beklentileri arasında bir fark yoktur. Ölümün dünya hayatının devamı olması, âdeta ertesi gün gibi ifade edilmesi, onun şiirlerinde karşımıza çıkan ayırt edici bir özelliktir. Bu çalışmada; öncelikle dervişlik kavramı üzerinde durulacak devamında Ziya Osman Saba’nın şiirlerindeki dervişane söylemler analitik bir yaklaşımla incelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Yeni Türk Edebiyatı |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Eylül 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 19 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 9 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |