The argument of the Group μ against Lacan's
understanding of the metaphor is based on the system of "Synekdoche".
So a choice between in presentia (the
words that make up the metaphor own the same word fields) and in absentia (own other fields) is determining.
This setting coincides with the distinction between combination and selection
of Jakobson. As shown by the application of this conceptual distinction to Refik
Halit Karay's "Yellow Honey" story, the metaphor categories A, B, and
C are a necessity.
Roman Ossipowitsch Jakobson combination- selection Refik Halit Karay Aphasia
Gruppe’nin* Lacan’ın metafor idrakine karşı öne sürdükleri argüman
“sinekdoki” sistemine dayanmaktadır. Yani metaforu kurgulayan kelimelerin aynı
kelime alanına sahip olması (in presentia) ve farklı alanlara ait olmaları (in
absentia) arasında yapılacak bir seçim belirleyici olmaktadır. Bu tavır
Jakobson’un kombinasyon- seleksiyon ayrımı ile de örtüşmektedir. Bu kavramsal
ayrımın Refik Halit Karay’ın “Sarı Bal” isimli hikâyesine tatbikinin de
göstereceği üzere metaforun A, B ve C kategorileri bir gerekliliktir.**
(*Dr. phil. Öğretim
Görevlisi. Turcology at the Department of Slavic, Turkic and Circum-Baltic
Studies of Johannes Gutenberg University Mainz- Germany.
**Metaforun ABC taksimi şu şekildedir: Tip-A: Masif Metaforlar: Poetik kıymetleri yüksektir. Okur yahut muhatap bunlardan edebî, estetik bir tat alır. Çabucak kavranmazlar. Kısa bir şekilde akla gelecek yakın anlamlıları yahut kolayca yerine konabilecek eş değerlileri yoktur. Metaforik arka plan hazır değildir; verilmemiştir. Bunlar basit “mecâz”lar değildir; deyimsel değildirler, banal değildirler, klişe değildirler. Semantik bir değer taşırlar. Az ya da çok mübalağa ve benzer-lik (teşbîh) taşırlar. Banallik yahut sıradanlık sınırına taşınmaları zaman ile alakalıdır; kullanıla kullanıla biçim, form ve tip değiştirmeleri normaldir. Esas ve ideal form budur. Bunlara “saf metafor” veya “aktif” metafor da denebilir. Tip-B: Zayıf Metaforlar: Şiirsel kıymetleri düşüktür. Okur yahut muhatap ya az miktarda edebî tat alır; yahut hiç almaz. Çabucak kavranırlar, yerlerine konacak kelime yahut ifadeler mevcuttur, ki bunları tasavvur uzun sürmez. Bunlar basit mecâzlardır, deyimsel olabilirler. Banal, sıradan, bayağı ve klişe olma eğilimindedir-ler. Mübalağa tesiri pek hissedilmez. Bunlara “sözde metafor”, “sahte metafor” ve “uykudakime-taforlar” denebilir. Tip-C: Klişe veya Ölü Metaforlar: Hiçbir poetik değer taşımazlar. Okur yahut muhatap hiçbir şekilde metaforik tesiri hissetmez. Çok sık kullanılırlar, herkes tarafından bilinir-ler; öyle ki küçük çocuklar tarafından bile kullanılabilirler. Deyimseldirler, kalıplaşmış ifadeler-dir çoğu. Bu tipteki bir metaforu belirlemenin en kestirme yolu (deyim kalıbı dışında) kelimenin bağlamdan bağımsız olarak da atıfta bulunabilmesidir. Yani “aslan metaforu” dendiğinde “aslan” kelimesi bir cümle içinde kullanılmasına gerek olmadan zaten peşinen ve hiçbir hayal gücü, idrak, tasavvur kabiliyeti gerektirmeden “cesaret”i ifade ediyorsa o vakit kelime bu gruba girer. Bunlar banal, basit, sıradan, bayağı ve klişedirler. Mübalağa tesiri hissedilmez. Bunlara “ölü metafor”, “donmuş metafor”, “klişe metafor” veya “soyu tükenmiş metaforlar” da denir.)
Roman Ossipowitsch Jakobson kombinasyon- seleksiyon Refik Halit Karay Afazi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2019 |
Kabul Tarihi | 12 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |