Bölgesel manada Ortadoğu’nun şekillenmesi ve Ortadoğu halkların yeniden doğuş ideallerini
gerçekleştirme adına dönüm noktası olarak algılanabilecek Arap Baharı, bölgede nispeten farklı
bir rolü bulunan İran rejiminin geleceği açısından da hayati önem taşımaktaydı. Başlangıç aşamasında
olayların yönünü tayin edemediğinden dolayı net politika geliştirmekte zorlanan İran,
müttefiklerine sıçrayan protesto gösterilerinden sonra gelişmelere direkt müdahil olma durumunda
kalmıştır. Bu makalede, günümüz itibariyle baktığımızda bölgede artık tartışmasız söz sahibi
konumuna gelen ve bölgesel liderlik atıfları yapılan İran’ın, Arap Baharı konusundaki algısı ve
olaylara yaklaşımı, gelişmeler karşısında aldığı pozisyon ve bu süreçte elde ettiği kazanımları,
olayların hala aynı sıcaklığı ile devam ettiği Suriye sorunundaki realist politikaları ve Türkiye’nin
Arap Baharı politikalarına karşı tavrı açıklanmaya çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Kasım 2018 |
Gönderilme Tarihi | 13 Ağustos 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 1 Sayı: 2 |
Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (AKSOS)