Especially after the World War II, increasing public expenditures and budget deficits lead countries to seek for permanent solutions. With stagflation and budget-deficit oriented crises this need escalated. Firstly, the theory of fiscal rules emerged and started to be implemented in several countries. After that, independent fiscal agencies came to the fore in order to have a stable public financial management and sustainable debts and deficits. Both method have pros and cons. The aim of this study is to propose an analysis by comparing these two methods and devise a useful strategy in the sense that it helps countries to stabilize their long-term macro-fiscal dynamics.
Özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra, artan kamu harcamaları ve bütçe açıkları ülkeleri kalıcı çözümler bulmaya yöneltti. Stagflasyon ve bütçe açığı kaynaklı krizler ile bu ihtiyaç şiddetlendi. Önce, mali kurallar teorisi ortaya çıktı ve birçok ülkede uygulanmaya başlandı. Bunu takiben istikrarlı bir kamu mali yönetimi ve sürdürülebilir borç ve açıkların sağlanabilmesi için bağımsız mali kurumlar gündeme geldi. Her iki metodunda artıları ve eksileri var. Bu çalışmanın amacı bu iki metodu karşılaştırarak bir analiz ortaya koymak ve ülkelerin uzun dönem makro-fiskal dinamiklerini istikrara kavuşturma anlamında yararlı bir strateji geliştirmektir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 4 Mart 2017 |
Kabul Tarihi | 27 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 19 Sayı: 2 |