The concepts of culture and civilization have a very important place in our world of thought. The first important studies on these concepts were made by Ziya Gökalp. During the formation period of Gökalp's climate of thought, the Ottoman Empire was on the verge of disintegration. Therefore, it is possible to see the traces of this difficult process in the formation of his thoughts. Gökalp sought the salvation of the country in national culture. According to him, culture (hars) is the product of the collective consciousness or common spirit of a nation. Since national culture is not built with rules and laws, it cannot be imitated and cannot be transferred from one nation to another. However, national culture is the basis of our unity and solidarity. Since the concept of civilization has a universal content, it can be transferred from one nation to another. According to Gökalp, civilization refers to developments in areas such as science, technology, law, and economy. Civilization has a structure that is shared at an international level and develops with international interaction. The measure of civilization is material progress, and a nation can enter the civilization of another nation by preserving its culture. However, Gökalp argued that Western Civilization should be adopted due to the inadequacy of the Ottoman Civilization during his lifetime. According to him, preserving the national culture does not prevent a nation from developing. However, a nation can change the civilization it has. Indeed, the Turkish Nation was in the Eastern Civilization circle before Islam, but after Islam it moved to the Eastern Civilization circle and is now trying to enter the Secular Western Civilization circle. Gökalp believes that culture and civilization are not opposites but complementary elements. According to him, a nation can contribute to civilization by preserving and developing its own culture. Gökalp's understanding of culture and civilization was effective in Turkey's modernization process and continues to be an important reference point in today's Turkey. The balance between preserving cultural identity and modernization is more important than ever today. It goes without saying that nations can become a part of civilization by preserving their cultural identities.
Kültür ve medeniyet kavramları düşünce dünyamızda çok önemli yere sahiptir. Bu kavramlar hakkındaki ilk önemli çalışmaları Ziya Gökalp yapmıştır. Gökalp’in düşünce ikliminin oluşum döneminde Osmanlı Devleti parçalanmanın eşiğindedir. Dolayısıyla onun düşüncelerinin oluşumunda bu zorlu sürecin izlerini görmek mümkündür. Gökalp memleketin kurtuluşunu milli kültürde aramıştır. Ona göre kültür (hars) bir milletin kollektif bilincinin ya da ortak ruhunun ürünüdür. Milli kültür kural ve kanunlarla inşa edilmediği için taklit edilemez ve bir milletten diğerine aktarılamaz. Bununla birlikte milli kültür birlik ve beraberliğimizin temelidir. Medeniyet kavramı ise evrensel bir içeriğe sahip olduğu için bir milletten başka bir millete aktarılabilir. Gökalp’e göre medeniyet bilim, teknoloji, hukuk, ekonomi gibi alanlardaki gelişmeyi ifade eder. Medeniyet, uluslararası düzeyde paylaşılan ve milletler arası etkileşimle gelişen bir yapılanmaya sahiptir. Medeniyetin ölçüsü maddi açıdan ilerlemedir ve bir millet başka bir milletin medeniyetine kültürünü koruyarak girebilir. Ancak Gökalp yaşadığı dönemde Osmanlı Medeniyeti’nin yetersiz oluşundan dolayı Batı Medeniyetinin benimsenmesi gerektiğini savunur. Ona göre milli kültürünü korumak bir milletin gelişmesini engellemez. Bununla birlikte bir millet sahip olduğu medeniyeti değiştirebilir. Nitekim Türk Milleti de İslamiyet’ten önce Aksayı Şark Medeniyeti dairesinde iken İslamiyet’ten sonra Şark Medeniyeti Dairesine geçmiş ve şimdi de Laik Batı Medeniyeti dairesine girmeye çalışmaktadır. Gökalp kültür ve medeniyetin birbirine karşıt değil aksine birbirini tamamlayıcı unsurlar olduğuna inanır. Ona göre bir millet, kendi kültürünü koruyup geliştirerek medeniyete katkıda bulunabilir. Gökalp'in kültür ve medeniyet anlayışı, Türkiye’nin modernleşme sürecinde etkili olduğu gibi günümüz Türkiye'sinde de önemli bir referans noktası oluşturmaya devam etmektedir. Kültürel kimliğin korunması ile modernleşme arasındaki denge günümüzde her zamankinden daha önemlidir. Milletlerin kültürel kimliklerini koruyarak medeniyetin bir parçası olmayı başarabilecekleri ise izahtan varestedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Sosyolojisi, Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.