Osmanlı Devleti’nin son döneminde dünyaya gelen Ziya Gökalp, yeni Türkiye’nin doğuşu esnasındaki fikirleriyle öne çıkan önemli aktörlerden biridir. Dönemin zorluğu birçok hamiyetperver aydının fikirlerini kamuoyuyla paylaşmasını netice vermiştir. Bu dönem entelektüel tartışmaların çok yoğun olduğu bir zamandır. Neredeyse bütün aydın-ulemanın temel gayesi toplumun selamete çıkması ve Batılı devletlerin sahip olduğu teknik ve refaha kavuşma arzusuydu. Gökalp’te bu dönemde İçtimâi Usûl-i Fıkıh düşüncesini kamuoyuyla paylaşmış ve bu çerçevede önemli tartışmaları doğurmuştur. Gökalp sosyoloji ilminin gelişmesiyle birlikte fıkhın bu alanla olan irtibatından hareketle bu ilmin birikimden yararlanmayı arzulamıştır. Bu çerçevede geleneğin aksine örf kavramını genişleterek bu zamana kadar gelen bu ilmi disiplinin metodolojisini radikal bir şekilde değiştirmeyi önermiştir. Dönemin milliyetçi, İslamcı, Batıcı bütün aydınların değişimin gerekli olduğu ortak paydasında buluşmaktadırlar. Fakat asıl tartışmanın nirengi noktası değişimin hangi alanda ne düzeyde gerçekleşmesi noktasında kilitleniyordu. Ziya Gökalp’te fıkıhtaki bu değişim önerisiyle yoğun bir tartışmayı doğurmuştur.
Bu makalenin amacı Gökalp’in İçtimâi Usûl-i Fıkıh önerisi, imkânı ve kendisine yöneltilen eleştirilerin bütünlüklü bir analizini sunmaktır. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman analiz yöntemi araştırmada kullanılmıştır. Müellifin eserleri ve konu üzerine yazılan kitap, tez, makalelerden gerekli veriler elde edilmiştir. Çalışmamız, konuyla ilgili araştırma yapacak araştırmacılara konunun bütünlüklü bir çerçevesini vermektedir. Literatüre bu anlamda bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Ziya Gökalp, who was born in the last period of the Ottoman Empire, is one of the important actors who came to the fore with his ideas during the birth of the new Turkey. The difficulties of the period resulted in many patriotic intellectuals sharing their ideas with the public. This period was a time of intense intellectual debates. The main goal of almost all intellectuals and scholars was the salvation of society and the desire to attain the techniques and prosperity of Western states. It was during this period that Gökalp shared his idea of the social method of fıqh with the public and this led to important debates. With the development of the science of sociology, Gökalp wished to benefit from the accumulated knowledge of this science based on the connection of fiqh with this field. In this framework, he proposed to radically change the methodology of this discipline by expanding the concept of custom contrary to tradition. All the nationalist, Islamist and Westernist intellectuals of the period agree on the common denominator that change is necessary. However, the triangulation point of the debate was locked at the point in which field and at what level the change should be realised. Ziya Gökalp's proposal for this change in jurisprudence led to an intense debate.
The aim of this article is to present a holistic analysis of Gökalp's proposal for an the social method of fıqh, its possibility and the criticisms directed against it. Document analysis method, one of the qualitative research methods, was used in the study. The necessary data were obtained from the author's works and books, theses and articles written on the subject. Our study gives a holistic framework of the subject to researchers who will conduct research on the subject. It is thought to contribute to the literature in this sense.
the social method of fıqh Ziya Gaökalp custom social conscience
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Sosyolojisi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 20 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 19 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.