Ziya Gökalp was an important thinker who had carried out many scientific and cultural studies on behalf of Turkish society. His versatility prevents him from being described with a single identity. Gökalp was the sociologist who founded the first chair of sociology in Türkiye. He was an intellectual who had produced thoughts on behalf of saving the state during the collapse of the Ottoman Empire. He was a theoretician who had put forward important views that will guide the state and society in the establishment of the State of the Republic of Türkiye. He had tried to solve the identity problem that emerged with the transition from empire to nation-state, and offered ideas on how the state should approach fields and branches such as economy, language, religion, law, morality, art and literature. He was a poet who had written many poems. Gökalp not only theorized but also took action to put his theories into practice. In this context, he was an activist and political figure who was the intellectual leader of the Halk Fırkası and elected member of parliament. He was one of the names that shaped Mustafa Kemal Atatürk's ideas. Mustafa Kemal's statement, “Ali Rıza Efendi is the father of my body, Namık Kemal is the father of my feelings, and Ziya Gökalp is the father of my ideas” explains the importance of Gökalp's ideas for the Republican regime. In addition, Gökalp was an ideologue who had reviewed himself and his views according to changing conditions and had finally decided on the concept of Turkism. In this study, we will seek an answer to the question “Which Gökalp?” in order to reveal which identity dominates Ziya Gökalp, who has many identities.
Ziya Gökalp, Türk toplumu adına birçok bilimsel ve kültürel çalışma yapmış önemli bir düşünürdür. Çok yönlü oluşu onun tek bir kimlikle betimlenmesine engel teşkil etmektedir. Gökalp, Türkiye’de ilk sosyoloji kürsüsünün kurucusu olan sosyologdur. Osmanlı’nın yıkılış döneminde devleti kurtarma adına düşünceler üretmiş bir münevverdir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunda devlete ve topluma yön verecek önemli görüşler ortaya koymuş bir teorisyendir. İmparatorluktan ulus devlete geçişle birlikte ortaya çıkan kimlik sorununu çözmeye çalışmış, devletin ekonomi, dil, din, hukuk, ahlak, sanat, eğitim, edebiyat gibi alan ve dallara nasıl yaklaşması gerektiğine dair fikirler sunmuştur. O, pek çok şiir kaleme almış olan bir şairdir. Gökalp, teoriler üretmekle kalmamış, teorilerini hayata geçirmek üzere eyleme geçmiştir. Bu bağlamda Halk Fırkasına fikri önderlik yapmış ve milletvekili seçilmiş bir aktivist ve siyaset adamıdır. O, Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirlerine yön veren isimlerin başında gelir. Mustafa Kemal’in “Bedenimin babası Ali Rıza Efendi, hislerimin babası Namık Kemal, fikirlerimin babası ise Ziya Gökalp’tir” sözü, Gökalp’in fikirlerinin Cumhuriyet rejimi için ne denli önemli olduğunu açıklar niteliktedir. Bununla birlikte Gökalp, değişen koşullara göre kendini ve görüşlerini gözden geçirmiş ve sonunda Türkçülük mefkûresinde karar kılmış bir ideologdur. Bu çalışmada, pek çok kimliği haiz olan Ziya Gökalp’in hangi kimliğinin ağır bastığını ortaya koymak amacıyla “Hangi Gökalp?” sorusuna yanıt arayacağız.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Modernleşme Sosyolojisi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 22 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 2 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.