Osmanlı münevveri, imparatorluğun son anına kadar, devletin varlığını geleceğe taşımayı arzulamış, takındığı bu tavır çerçevesinde düşüncesini geliştirmiştir. Siyasal ve toplumsal açıdan sarsıntıya uğrayan imparatorluk çeşitli ideolojik cereyanlara sahne olmuştur. II. Abdülhamit’in tahttan indirilmesiyle birlikte neşir hayatında şahit olunan hareketlilik üç farklı ideolojik şemanın belirginleşmesini sağlamış ancak bu belirginleşme ne zamansal ne de cereyana mensup olma bakımlarından keskin ayrımlara ve kompartımanlaşmaya sebep olmuştur. Ne İslâmcıların Ziya Gökalp’i ne de Ziya Gökalp’in İslâmcı münevveri tam olarak karşısına almaması özünde imparatorluk düşünürü olmalarıyla vuzuha ermektedir. II. Meşrutiyette Gökalp’in şahsına yöneltilen eleştirinin en berrağı, yine Ziya Gökalp’in açtığı ‘içtimai usul-ü fıkıh’ tartışması çerçevesinde belirginleştiği görülmektedir. Ancak bu eleştirinin siyasal tonu arka planda olup kelâm alanına ilişkin teknik bir eleştiri olduğu görülmektedir. Gökalp’in ideolojik tavrına yöneltilen eleştiri 1930’dan sonra Hüseyin Kazım Kadri tarafından yöneltilmiştir. Daha sonra yöneltilen İslâmcı eleştirilerin ise bilimsel ve nesnel bir perspektiften olmadığı görülmektedir.
Ziya Gökalp İslâmcılık Türkçülük İçtimai Usulü Fıkıh Hüseyin Kâzım Kadri
Until the last moment of the empire, Ottoman intellectuals desired to carry the existence of the state into the future and developed their thoughts within the framework of this attitude. The empire, which was shaken politically and socially, was the scene of various ideological movements. The dynamism witnessed in the publishing life after the abdication of Abdülhamit II led to the crystallization of three different ideological schemes, but this crystallization did not lead to sharp distinctions and compartmentalization in terms of temporal or movement affiliation. The fact that neither the Islamists fully confronted Ziya Gokalp nor Ziya Gpkalp fully confronted the Islamist intelectuals becomes clear because they were essentially imperial thinkers. In the Second Constitutional Monarchy, the clearest criticism of Gokalp’s personality is seen to have become evident within the framework of the ‘social usul-u fiqh’ debate opened by Ziya Gökalp. However, the political tone of this criticism was in the
background and it was a technical criticism in the field of kalam. The criticism of Gökalp’s ideological attitude was directed by Hüseyin Kazım Kadri after 1930. It is seen that the later Islamist criticisms were not from a scientific and objective perspective.
Ziya Gokalp Islamism Turkism Social Usul al-Fiqh Huseyin Kazim Kadri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 21 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.