Timur, XV. asrın başında güçlü siyaseti ve üstün dirayeti
sayesinde başkenti Semerkant olmak üzere büyük bir Türk Devleti’ni kurmuş,
egemenlik alanını Horasan’dan Hindistan’a Bağdat’tan Kırım ve Moskova’ya kadar
genişletmiş, hayatının son günlerinde Çin üzerine yürümüştür. Timur’un hedefine
erişmesi için sık sık saf değiştirdiği, siyaset oyununu iyi becerip başardığı
aktarılmıştır. Bozkır göçebe hayatı geleneğinin aksine saray hayatine önem
veren Timur başkent Semerkant’ı eşsiz mimari eserlerle dünyanın cenneti haline
getirmiş, sarayını ilim, irfan ve medeniyetle süslemiş, fethettiği bölgelerden âlim,
edip ve tarihçileri sarayına intikal ettirmiştir.
Timur’un sarayında yetişen ünlü tarihçilerden İbn Arabşah
Şam’dan, Nizâmeddin-i Şâmî Bağdat’tan ve Mevlâna Şerefeddin Ali Yezdî İran’ın
Yezd bölgesinden Semerkant’a getirilmiş, ilim, irfan ve meşhur âlimlerle
tanıştırılmıştır. İbn Arabşah, Semerkant’tan Osmanlı topraklarına gelip,
ardından kendi ülkesine geçince bir yabancı gibi karşılaşanmış, Acâ’ibü’l-Maḳdûr fî Nevâ’ibi (ahbâri)
Tîmûr adlı eserini yazarak Timur’u yerden yere vurduğu görülmüştür. Onun
sarayında yetişen diğer ünlü iki tarihçi Nizâmeddin-i Şâmî ve Şerefeddin Ali
Yezdî, Zafernâmeler yazarak Timur’u göklere yükseltmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 9 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.