Patrick Süskind’s novella The Pigeon (1987) portrays the unforeseen encounter of an emotionally detached human subject, Jonathan Noel, with a pigeon at the corridor of a lodge where he stays. One day, Jonathan wakes up as usual to go to work without knowing that nothing will be the same for him from this moment on. He comes across at the door to his room a pigeon that captures him with a sense of menace for no reason made explicit. While shaking him for a moment, the intrusion of the pigeon into his monotonous life announces also a series of transformations in him regarding how he positions himself in life as a subject. This book review essay takes Jonathan's encounter with his nonhuman other, the ambivalent pigeon, as a drama of an egocentric subject’s encounter with the non-logocentric or the repressed. So, taking the pigeon that resurfaces all of a sudden in the symbolic surrounding of a hotel corridor as a symptom of Jonathan’s repressed psychic material—also as a force enabling him to question the validity of his established beliefs—this review essay states that it is only when coming to terms with what remains repressed that the first steps for re-accessing subjective dynamism are taken.
Patrick Süskind The Pigeon the repressed the traumatizing symptom
Patrick Süskind'in Güvercin (1987) adlı romanı, Jonathan Noel adında duygusal açıdan kopuk bir insan öznesinin, kaldığı pansiyonun koridorunda bir güvercinle beklenmedik karşılaşmasını anlatır. Jonathan artık hiçbir şeyin kendisi için eskisi gibi olmayacağını bilmeyerek, bir gün işe gitmek için her zamanki gibi uyanır. Odasının kapısında, nedeni açıklanmayan bir şekilde onu tehdit duygusuyla sarsan sessiz bir güvercine rastlar. Güvercinin monoton hayatına girmesi onu bir an için sarsarken, bir özne olarak hayatta kendini nasıl konumlandırdığına dair geçireceği bir dizi dönüşümün de habercisi olur. Bu kitap inceleme yazısı, Jonathan'ın onun insan olmayan ötekisi, müphem güvercinle bu karşılaşmasını, benmerkezci bir öznenin logosantrik olmayan, bastırılmış olanla karşılaşmasının bir draması olarak ele alır. Bu bağlamda, bir otel koridorunun sembolik ortamında aniden ortaya çıkan güvercini, Jonathan'ın bastırılmış bilinçaltında yer alanın bir semptomu—aynı zamanda ona yerleşik inançlarının geçerliliğini sorgulatan bir güç—olarak ele alan bu inceleme yazısı, öznel dinamizme yeniden erişmek için ilk adımların ancak bastırılmış olanla yüzleşildiğinde atılabileceğini ifade eder.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Alman Dili, Edebiyatı ve Kültürü |
| Bölüm | Makaleler |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 23 Haziran 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 16 Şubat 2025 |
| Kabul Tarihi | 26 Mayıs 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 7 Sayı: 1 |