Öz
Milli Eğitim Bakanlığı Aday Öğretmen Yetiştirme Sisteminde 2015-2016 eğitim-öğretim yılında farklı bir uygulamaya gitmiştir. Uygulamada aday öğretmenler atandıkları okullara gönderilmemiş, bir dönem danışman öğretmenlerinin gözetiminde ve bu danışmaların görev yaptıkları okulda yetiştirilmeleri öngörülmüştür. Aday öğretmen yetiştirme sistemine yönelik bu ilk uygulama, mesleğin en kritik aşması olan adaylık eğitimi için farklı yönler taşımaktadır. Buna karşın bir defa denenmiş olan uygulama üzerinde az sayıda araştırma bulunmaktadır. Söz konusu uygulamayı konu alan bu makalede, aday ve danışman DKAB öğretmenleri gözünden aday öğretmen yetiştirme sürecinin ne anlama geldiği ve öğretmen yetiştirme çalışmalarındaki işlevselliğinin tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Aday öğretmen yetiştirme modelleri üzerindeki arayışlar dikkate alındığında bir kez denenen bu farklı uygulama ile ilgili veriler, öğretmen eğitimine ilişkin önemli dönütlerin ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Ayrıca adaylık eğitimi çerçevesinde, din eğitimi öğretmen yetiştirme süreçlerini hem adayların hem de danışmanların gözünden anlama fırsatı sunacaktır. Bu bağlamda araştırmanın temel sorusu; “Aday ve danışman din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerinin gözünden aday öğretmen yetiştirme eğitimi ve süreci ne anlama gelmektedir?” şeklinde ifade edilmiştir.
Çalışma nitel araştırma yöntemlerinden görüngübilim (fenomenoloji) yaklaşımı esas alınarak yürütülmüştür. Araştırma verileri, uygulamaya katılan 10 danışman ve 8 aday öğretmen ile yapılan yarı yapılandırılmış görüşme ile elde edilmiştir. Görüşme metinleri, araştırmacı tarafından görüngübilimsel (fenomenolojik) kodlama çerçevesinde çözümlenmiştir.
Çözümlemelerden elde edilen bulgularda, aday öğretmen eğitiminin anlamına ilişkin 5 temel boyuta ulaşılmıştır. Bunlar; 1. Öğretmen olmak, 2. Öğrenmenin ve Öğretmenin Yeniden Keşfi: Adaylık ve Danışmanlık, 3. Aday Öğretmen Danışman Öğretmen Uygulaması – İşleyişi, 4. Bir Öğretmen Nasıl ve Ne zaman Mutlu Olabilir? 5. Alan - Saha İlişkisi ve Formasyon Eğitimi şeklinde ifade edilmiştir.
Elde edilen bulgulardan ve alanyazın çerçevesinde yapılan tartışmalardan ulaşılan sonuçlardan bazıları şöyledir.
Diğer uygulamalardan farklı olarak bir kez denenmiş olan aday öğretmen eğitimi, hem adaylara yönelik mesleğe başlarken hem de danışmanlar için mesleki gelişimleri açısından destekleyici ve öğretici bir işlev görmüş, adaylar ve danışmanlar arasında etkileşim ortamı oluşturmuştur.
Mesleğe karar verme süreçlerinde ve mesleki gelişimde, öğretmen olmaya yüklenen anlamın ve güçlü rol model öğretmenlerin kişilik özelliklerinin belirleyici ögeler taşıdığı görülmüştür.
Aday öğretmen yetiştirme eğitimi ve sürecine ilişkin bu yeni uygulama, mesleğin kritik aşamasında adayları doğrudan derse sokmayarak yoğun gelebilecek ders yükü karşısında onların daha hazırlıklı olmalarını sağlamıştır. Öğretmenlik mesleğinin sınıf pratiğinde diğer meslektaşlardan izole bir şekilde gerçekleştiği dikkate alındığında, yeni başlayanlar için bu tür uygulamaların adaylık sürecindeki deneme yanılma ya da görevi bırakma gibi pek çok mesleki zorluğu gidermeye katkı sunduğu ortaya çıkmıştır.
İhtiyaçların ötesinde aşırı derecede form doldurma, raporlama ve kırtasiye işlemeleri uygulamanın özüne katkı yapmayan, diğer süreçleri de olumsuz etkileyen bir iş yükü olmanın ötesinde bir anlam taşımamıştır.
Özlük hakları ile ilgili olarak stajyerlikte uygulama öğrencileri için uygulama öğretmenlerine ödenen ücretin, aday öğretmen eğitimi sürecinde danışmanlar için verilmemesi çelişkili bir durum olarak görülmüştür.
Uygulamanın getirdiği bir fırsat olarak, adayların ve danışmanların birbirlerine verdikleri dönütler, öğrencilerden, velilerden ve çevreden aldıkları tepkiler ve gördükleri ilgi, bir öğretmen olarak mutlu olmalarını sağlamıştır.
İlahiyat alan dersleri ile sahanın ihtiyaç ve talepleri arasındaki ilişkinin teorik ve pratik temelleri kurulamadığında hem alan dersleri hem de formasyon dersleri açısından, aday öğretmenlik döneminden başlamak üzere mesleki gelişimin ilerleyen aşamalarında yetersizlik algısı ortaya çıkmaktadır.
Teşekkür
Araştırma verilerinin toplanmasında görüşmelerin yapılması aşamasında desteğini esirgemeyen AYBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Din Eğitimi Doktora öğrencisi Hatice YEMENİCİ ye değerli emekleri için çok teşekkür ediyorum.