Bu makale, Amasya şehrinin Hicrî VIII/Milâdî XIV. yüzyıldan Hicrî XIV/Milâdî XX. yüzyıla uzanan tarihsel sürecinde üretmiş olduğu tefsir literatürünü konu edinmektedir. Çalışmanın amacı, söz konusu dönemde Amasya’da teşekkül eden ve gelişen tefsir geleneğinin önde gelen âlimlerini ve bu âlimler tarafından kaleme alınan tefsir eserlerini ve tefsir ilminin kapsamında değerlendirilebilecek faaliyetlerini tespit ederek, şehrin özelde tefsir ve genel olarak da İslâm düşünce tarihi içerisindeki yerini belirlemektir. Bu amaca ulaşmak için, çalışma tarihsel-dokümantasyonel bir yöntem kullanmakta olup, öncelikli olarak kapsamlı bir literatür taramasından yararlanmaktadır. Bu doğrultuda; tarih, tabakat ve otobiyografi kaynaklarının yanı sıra Türkiye yazma eser kütüphane katalogları taranmış, böylece geniş çaplı bir veri seti oluşturulmuştur. Yapılan kaynak taramaları neticesinde hemen hemen Osmanlı’nın bölgedeki hakimiyetinin başlangıcından Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar süren bu dönemde Amasya ile bir şekilde ilişkilendirilen yüz kırk üç müfessirin ismine ulaşılmıştır. Bu müfessirlerden kırk tanesinin tefsir eseri telif ettiği tespit edilmiştir. Aynı zamanda sözü edilen âlimlerin ilgili tarihsel ve coğrafî atmosferde yüz altı adet tefsir eseri telif ettiği, buna ek olarak büyük bir çoğunluğunun kendi dönemlerindeki tefsir eğitiminde aktif rol aldığı, sekiz âlimin ise Hicrî 12./Milâdî 18. Yüzyılda sistematik ve resmi olarak sürdürülmeye başlanan ve Ramazan aylarında padişahın katılımıyla gerçekleştirilen Huzur Dersleri’ne katılım sağladığı görülmüştür. Elde edilen bu veriler, çalışmada kronolojik ve işlevsel tablolar hâlinde tasnif edilmiş; ardından çeşitli grafiklerle istatistiksel analizlere tabi tutulmuştur. Araştırma kapsamında takip edilen bu metodolojik yaklaşım, Amasya’nın bağlı bulunduğu tarihsel, sosyal, siyasî ve entelektüel bağlamlarla uyumlu bir tefsir kültürü inşa ettiği ve bu çerçevede önemli âlimler yetiştirdiği ve kayda değer eserler ortaya koyduğu yönündeki varsayımı test etmeyi hedeflemiştir. Yapılan değerlendirmeler neticesinde, Amasya’nın tarih boyunca köklü bir tefsir geleneği geliştirdiği ve bu geleneğin günümüze kadar ulaşan zengin bir tefsir mirası bıraktığı ve Anadolu’da önemli bir kültür havzası oluşturduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu çalışmada Amasya tefsir geleneğine dair kronolojik ve bibliyografik bir panorama sunulmuş olmakla birlikte bu geleneğin detaylı bir fotoğrafını ortaya koymaya yönelik bir dizi araştırmaya da ihtiyaç duyulduğu vurgulanmalıdır. Bu makalenin gelecekte alanla ilgili daha derinlemesine yapılacak araştırmalara kaynaklık etme işlevi üstleneceği düşünülmektedir.
This article examines the literature of Qur’anic exegesis [tafsīr] produced in the city of Amasya during the historical period from the 8th century A.H./14th century A.D. to the 14th century A.H./20th century A.D. The aim of the study is to identify the prominent scholars of the tafsīr tradition that formed and developed in Amasya during this period, also the exegetical works they authored, and their activities that fall within the scope of the science of tafsīr, thereby determining the city’s position within the history of tafsīr specifically and the history of Islamic thought in general. To achieve this, the study employs a historical-documentary methodology, primarily utilizing comprehensive literature review. In this regard, in addition to historical works, biographical dictionaries [ṭabaqāt], and autobiographical sources, manuscript library catalogues in Türkiye were examined, thereby enabling the compilation of a comprehensive dataset. As a result of this, source surveys were identified, the names of one hundred and forty-three exegetes [mufassirūn] associated with Amasya in some way during the period extending roughly from the beginning of Ottoman rule in the region to the early years of the Republic of Türkiye. It was determined that forty of these exegetes authored works of tafsīr. Furthermore, it was observed that these scholars produced one hundred and six works of tafsīr within the relevant historical and geographical atmosphere. In addition, a great majority of them played an active role in the tafsīr education of their time, while eight scholars participated in the Huzur Dersleri (Hudūr Lessons) which were systematically and officially conducted in the presence of the Sultan during the month of Ramadan starting from the 12th century A.H./18th century A.D. The data obtained were classified into chronological and functional tables and subsequently subjected to statistical analyses using various graphs. This methodological approach aimed to test the hypothesis that Amasya constructed a culture of tafsīr in harmony with its historical, social, political, and intellectual contexts, and within this framework, cultivated eminent scholars and produced noteworthy works. The evaluation concludes that Amasya developed a deep-rooted tradition of tafsīr throughout its history, bequeathing a rich exegetical heritage that endures to this day and forming a significant cultural sphere in Anatolia. While this study presents a chronological and bibliographic panorama of the Amasya tafsīr tradition, it must be emphasized that a series of further studies is needed to reveal a more detailed portrait of this tradition. It is envisaged that this article will serve as a resource for future, more in-depth research in the field.
| Birincil Dil | İngilizce |
|---|---|
| Konular | Tefsir |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 27 Kasım 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 27 Kasım 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 18 Ağustos 2025 |
| Kabul Tarihi | 7 Kasım 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 26 |
Amasya İlahiyat Dergisi-Amasya Theology Journal ile lisanslanmıştır.