Derginizin 2012 yılı 4. sayısında yayınlanan “hipertansiyon için birinci basamak kullanıma yönelik kanıta dayalı bir rehber çalışması” isimli derlemeyi büyük bir ilgi ile okuduk.1 Bu yazıya ek katkı sağlamak için bazı görüşlerimiz olacaktır. Yazıda yer aldığı gibi antihipertansif tedaviye başlama kararı, kan basıncı ve toplam kardiyovasküler riske bağlıdır. Hipertansif hastalarda tedavinin birincil hedefi, kardiyovasküler morbidite ve mortaliteye ilişkin uzun dönemdeki toplam riskte en yüksek düzeyde düşüşü sağlamak olmalıdır.2 Son yıllarda, toplam kardiyovasküler riskin değerlendirilmesinin önemi giderek artmıştır. Birçok risk hesaplama sisteminin olması ve hangi hesaplama sisteminin o toplum için uygun olduğu tartışma konusu olmuştur. Birçok risk hesaplama sistemi toplam riski belirlemeye yönelik olduğundan bu konuları tartışmak yerine bunların günlük pratiğimizde ne kadar yer aldığını tartışmak daha doğru olabilir.3 Bu konuda bilgisayar sistemlerine kurulu bir program biz hekimlerin işini oldukça kolaylaştırabilir. Hasta verileri SCORE, Framingham v.b. risk sistemine göre hesaplanarak, ekranın bir köşesinde uyarı butonu halinde gözükmesi şeklinde olabilir. Birinci basamak sağlık hizmeti verilmesinde böyle bir uygulamanın olmasının oldukça fayda sağlayacağı kanaatindeyiz.
.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Editöre Mektup |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Mart 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 13 Sayı: 2 |