Amaç: Yoğun bakım ünitelerinde (YBÜ)
çalışan sağlık personelinde tükenmişlik sendromu yaygın olup bu durum sağlık
çalışanlarının mesleki bakım kalitesini ve performansını etkileyebilmektedir.
Bu çalışma yoğun bakım ortamında gün ışığı faktörünün tükenmişlik sendromuna
etkisini incelemek amacıyla planlanmıştır.
Materyal ve Metot: Yoğun bakım ünitesinde çalışan
doktor ve hemşirelere iki bölümden oluşan anket formu uygulanmıştır. Anketin
ilk bölümünde sosyo-demografik veriler, çalıştıkları yoğun bakımın koşulları ve
yoğun bakım ortamı ile ilgili sorular, ikinci bölümde ise “Maslach Tükenmişlik
Ölçeği” bulunmaktadır. Çalışmada pencereli ve penceresiz YBÜ’de çalışanlar iki
gruba ayrılarak karşılaştırıldı.
Bulgular: Araştırmaya gün ışığı alan
olan üst YBÜ’nde çalışan 46 ve penceresiz olan alt YBÜ’lerde çalışan 59; toplam
105 kişi katıldı. Yaş ortalaması sırasıyla 31,17±6.00 ve 28,53±5,23 (p=0,02)
bulundu. Katılanların 75'i (%71,4) hemşire ve 30'u (%28,6) doktordu.
Katılımcıların %98'i "çalışma ortamınızda pencere bulunsun mu?"
sorusuna evet cevabını verdi, %89' u ise ortam gün ışığının performansını
olumlu etkileyeceğini belirtti. Alt katlarda bulunan penceresiz YBÜ’de
çalışanlarda duygusal tükenmişlik ve duyarsızlaşma gün ışığı alan üst kat YBÜ
çalışanlarına göre anlamlı oranda yüksek bulundu (sırasıyla p=0,02, p=0,002).
Sonuç: Yoğun bakım ünitelerinin gün ışığı
alacak şekilde düzenlenmesi, tükenmişlik sendromu gelişme oranını azaltarak
YBÜ’nde çalışan sağlık personelinin iş performans ve verimliğini arttıracağı
gibi, tıbbi hata yapma olasılıklarını da azaltacaktır.
Gün ışığı tükenmişlik sendromu yoğun bakım ünitesi çalışanları.
Objectives: Burnout
syndrome is widespread among health care workers working in intensive care units
(ICU), which can affect the quality of patient care and performance. This study
was planned to investigate the effect of windows and daylight on burnout
syndrome in an intensive care setting.
Materials and
Methods: A questionnaire consisting of two parts was applied
to doctors and nurses working in intensive care units. In the first part of the
questionnaire, questions about socio-demographic data, intensive care
conditions and intensive care environment were studied, and the second part was
the "Maslach Burnout Scale". Two groups, workers in the ICU with and
without windows were compared in the study.
Results: There are 46
workers in the upper ICU who are taking daylight and 59 workers in the lower
ICU without windows; a total of 105 people attended to the research. The mean
age was 31.17±6.00 and 28.53±5.23, respectively and 75 (71.4%) of the
participants were nurses, 30 (28.6%) were doctors. To the question "Do you
want a window in your working environment?" 98.1% of respondents gave the
answer yes and 89.5% stated that the ambient daylight would have a positive
effect on their performance. Exhaustion and cynicism were significantly higher
at the lower floor ICU workers than the upper floor ICU workers (p=0.02,
p=0.002).
Conclusion: Arranging
ICUs with windows to receive daylight is a useful way to increase the work
performance and productivity and to decrease medical mistakes of health staff
who works in ICUs by reducing the incidence of burnout syndrome.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırmalar |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 19 Sayı: 1 |