Alfa lipoik asit vücutta sentezlenmesinin yanı sıra
çeşitli yiyeceklerde de bulunur. 1950’li yıllarda karaciğerden
saflaştırıldıktan sonra moleküler yapısı 1,2 ditiyolen-3 pentanoik asit veya
6,8 tioktik asit olarak tanımlanmıştır. Vücutta enerji metabolizmasında
kofaktör olarak görev almanın yanı sıra serbest radikal yakalama, metallerle
şelat oluşturma, diğer antioksidanları rejenere etme vb. fonksiyonlara
sahiptir. Okside ve redükte olmak üzere 2 formu bulunmaktadır, her iki formu da
organizmada aktivite gösterir. Redükte lipoik asit dihidrolipoik asit olarak da
bilinmektedir. Sentez yeri mitokondri olan alfa lipoik asit oktanoik asit ve
sülfür kaynağından sentezlenir. Gerek yağda gerek suda çözünebilen tek
antioksidan olmasından dolayı evrensel antioksidan olarak da
adlandırılmaktadır. Alfa lipoik asit vücuda alındıktan sonra ince bağırsaktan
emilir ve karaciğerde dönüşüme uğrar. 1,2 ditiyolen halkası indirgenerek dihidrolipoik
asit formuna dönüşür. Yapılan deneysel ve klinik çalışmalar, insülin direnci,
diyabetik polinöropatinin tedavisinde, nörodejeneratif bozukluklar, AİDS tedavisinde
alfa lipoik asidin yararlı bir etki gösterdiği düşünülmesine rağmen, hepatik ve
hepatik ile ilişkili hastalıklarda alfa lipoik asidin etkinliği tartışmalıdır. Alfa
lipoik asit, oksidatif strese bağlı oluşabilen hastalıkların önlenmesi ve/veya tedavisindeki
terapatik etkisinden dolayı son yıllarda etkili bir antioksidan olarak
tanımlanmaktadır. Diyet kaynakları arasında kırmızı et, organ etleri, ıspanak, brokoli,
patates, yer elması, havuç, pancar ve maya bulunur. Diyet takviyesi olarak
kullanılan ticari formlarında 50-600 mg arasında alfa lipoik asit bulunur.
İnsanlarda 600-2400 mg/gün dozun güvenilir olduğu bildirilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2 Sayı: 3 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.