Amaç: Pandemi sürecinde küresel olarak aile planlaması hizmetlerinin sürüdürülmesinde ve bu hizmetlere erişimde aksaklıklar meydana gelmiştir. Bu çalışmanın amacı, pandemi sürecinde üreme çağındaki kadınlarda aile planlaması tutumu ile COVID-19 korkusu ve algılanan COVID-19 riski arasındaki ilişkinin incelenmesidir.
Yöntem: Kesitsel tipte olan bu çalışma, 01-14 Aralık 2021 tarihleri arasında bir eğitim ve araştırma hastanesinde 423 kadın ile yüz yüze uygulandı. Veriler “Kişisel Bilgi Formu, Aile Planlamasına Yönelik Tutum Ölçeği, COVID-19 Korkusu Ölçeği ve Algılanan COVID-19 Riski Ölçeği” ile toplandı.
Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 36.75±7.56’dır. Pandemi döneminde, katılımcıların %5.4’ü plansız gebelik ve %5.7’si düşük deneyimlediğini belirtti. Katılımcıların Aile Planlama Yöntemlerine İlişkin Tutumlar alt ölçek toplam puanı ile COVID-19 Korkusu Ölçeği toplam puanı arasında istatistiksel açıdan anlamlı negatif yönde ve zayıf bir korelasyon olduğu bulundu (r=-0.143; p=0.003). Aile Planlamasına Yönelik Tutum Ölçeği toplam puanı ile Algılanan COVID-19 Riski Ölçeği Duygusal alt ölçeği puanları arasında istatistiksel açıdan anlamlı negatif yönde ve zayıf bir korelasyon olduğu saptandı (r=-0.131; p=0.007).
Sonuç: Çalışma sonucunda, pandemi sürecinde kadınların istenmeyen gebelik ve düşük deneyimlediği, bu dönemde en sık kullanılan yöntemin geri çekme olduğu dikkate alındığında, pandemi sürecinde karşılanmamış aile planlaması gereksiniminin olduğu düşünülmektedir.
yok
yok
Objective: There were interruptions in the maintenance and access to family planning services globally during the pandemic. The aim of this study was to evaluate the relationship between the Family Planning attitude and the fear and the perceived risk of COVID-19 in women of reproductive age during the pandemic process.
Methods: This cross-sectional study was conducted face-to-face with 423 women in a training and research hospital between 01 and 14 December 2021. Data was collected with “Personal Information Form, Attitude towards Family Planning Scale, Fear COVID-19 Scale and COVID-19 Perceived Risk Scale”.
Results: The mean age of the participants was 36.75±7.56. During the pandemic period, 5.4% of the participants stated that they had experienced unplanned pregnancy and 5.7% experienced miscarriage. There was found a statistically significant negative and weak correlation (r=-0.143; p=0.003) between the Participants' Attitudes Towards Family Planning Methods subscale total score and the Fear COVID-19 Scale total score. It was detected that a statistically significant negative correlation between the total score of the Attitudes Towards Family Planning Scale total score and the COVID-19 Perceived Risk Scale Emotional subscale total score (r=-0.131; p=0.007).
Conclusion: As a result of the study, it is thought that there is an unmet need for family planning during the pandemic process, considering that women experience unwanted pregnancy and miscarriage during the pandemic process, and coitus interruptus is the most frequently used in this period.
yok
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.