Amaç: Sepsis yoğun bakım ünitesinde (YBÜ), mortalitesi ve morbiditesi yüksek önemli bir durumdur. Mortalite, erken ve uygun antimikrobiyal tedavi ile azalmaktadır. Çalışmamızda hastanemiz 3. basamak yoğun bakım ünitelerinde yatan hastaların kan laktat düzeyleri ile mortalite oranları arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçladık.
Yöntemler: Meram Devlet Hastanesi YBÜ'de yatan Ocak 2022’den Ocak 2024’e kadar olan 2 yıllık süreçte 18 yaş üstü hastaların kayıtları retrospektif olarak incelendi. Sepsis tanısı alan mikrobiyolojik olarak (pozitif kan kültürü sonuçları) doğrulanan tüm hastalar dahil edildi. Hastaların yatış anında yaşları, cinsiyetleri, yatış tanıları, Acute Physiologic and Chronic Health Evaluation (APACHE II), yatış süresi, YBÜ mortalite verileri tıbbi dosya kayıtlarından elde edildi. Yoğun bakıma yatırılan bir hastada sepsis şüphesi varlığında ve antibiyotik tedavisi sonrası ilk 72. saatte laktat düzeyi kaydedildi. Laktat klirensi, yoğun bakıma başvurudan 72. saatte olan laktatta azalma olarak tanımlandı. Hastalarda ilk 28 gün içindeki mortalite kaydedildi. Mortalite gelişen ve gelişmeyen hasta grubunda laktat düzeyleri karşılaştırıldı. Laktatın mortaliteyi öngörmedeki değeri istatistiksel olarak değerlendirildi.
Bulgular: Çalışmaya 56 hasta alınmıştır. Araştırma grubuna dâhil edilen sepsis tanısı mikrobiyolojik olarak kanıtlanan hastaların (%67,9)’i ölüm ile sonuçlanmıştır. Laktatın mortaliteyi öngörmedeki Receiver Operating Characteristic (ROC) eğrisi altında kalan alan (AUC) 0,738 idi [% 95 güven aralığı (GA): 0,590 –0,886] p=0,004). Mortalite için eşik laktat değeri 1,7 mmol/L (duyarlılık: % 73,7, özgüllük: % 61,1 olarak bulundu. Mortalite olan ve olmayanlar sepsis hastaları arasında laktat düzeyi, laktat klirensi, hastanede kalış süresi ve APACHE II istatistiksel olarak anlamlı bulunurken (p=0,004, p = 0.03 p= 0,00 p=0.003), Başlangıç laktat düzeyi hayatta kalanlarda 2,05±1,37, ölen hastalarda 1,33±0,98 mmol/L idi. Hayatta kalanların, hayatta kalmayanlarla karşılaştırıldığında laktat klerensi sırasıyla %48,2 ± 24,4 ve %22,06 ± idi (p = 0,007). Laktat klerensinin mortalite ile anlamlı bir ilişkiye sahip olduğunu gösterdi (p = 0.03).
Sonuç: Çalışmamızda laktat düzeyinin ve laktat klirensinin yoğun bakım ünitelerinde sepsisin erken tedavi ve takibinde önemli bir yeri olabileceği düşünülmüştür.
Aim: Sepsis is a serious condition with high mortality and morbidity in intensive care units (ICUs). Mortality decreases with early and appropriate antimicrobial treatment. We aimed to investigate the relationship between lactate levels and mortality in the ICU of our hospital.
Methods: Patient records > 18, hospitalized in the ICU of Meram State Hospital between January 2022 and January 2024, were retrospectively examined. All patients microbiologically confirmed to have positive blood culture results and diagnosed sepsis were included in the study. Age on admission, gender, diagnoses at hospitalization, Apache II, length of stay, and mortality in ICU were obtained from patients’ medical records. In the presence of suspicion of sepsis in a patient hospitalized in intensive care and in the first 72 hours after antibiotic treatment, the lactate level was recorded. Lactate clearance was defined as the percent decrease in lactate from ICU department presentation to hour 72. Mortality rates within the first 28 days were recorded. Lactate levels were compared in patients with and without mortality. The value of lactate in predicting mortality was evaluated statistically.
Results: Of 56 patients included in the study, whose diagnoses of sepsis were microbiologically proven, 38 (67.9%) died. The area under a receiver operating characteristic (ROC) curve Area under curve (AUC) of lactate in predicting mortality was 0.738 [95% confidence interval (CI): 0.590 –0.886, (p=0.004)]. Threshold lactate value for mortality was 1.7 mmol/L (sensitivity: 73.7%, specificity: 61.1%). While lactate levels, lactate clearance, length of hospital stay, Acute Physiologic and Chronic Health Evaluation (APACHE II) score were statistically significant between sepsis patients with and without mortality (p=0,004, p = 0.03 p= 0,00 p=0.003). Baseline lactate was in survivors 2.05±1.37 and in nonsurvivors 1.33±0.98 mmol/L. Survivors compared with nonsurvivors had a lactate clearance of 48.2 ± 24.4 vs. 22.06 ± %, respectively (p = 0.007). It showed lactate clearance to have a significant relationship with mortality (p = 0.03).
Conclusion: Here, we found that lactate level and, lactate clearance may be a significant place in the early treatment and follow-up of sepsis patients in ICUs.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Yoğun Bakım |
Bölüm | ORJİNAL MAKALE |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ocak 2025 |
Gönderilme Tarihi | 18 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 18 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 |
This Journal licensed under a CC BY-NC (Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0) International License.