Aim: Cancer treatment is of special importance during pregnancy, concerning the health of both mother and baby. Treatment of pregnancy-associated breast cancer (PABC) has become even more important today because women tend to delay pregnancy to later ages and because of women who desire to conceive while under treatment for breast cancer. This retrospective study is aimed at investigating the clinical, radiological and histopathological characteristics and PABC treatment outcomes of patients who had long-term follow-up.
Materials and Methods: Sixteen women diagnosed with PABC were included in this study. We evaluated the clinicopathological characteristics, gestational history, and survival outcomes of the patients who had been treated and followed up for breast cancer during pregnancy and the first postnatal year at Istanbul University Institute of Oncology in 2010–2017.
Results: The median patient age was 32 (21–41) years. The median gestational week of diagnosis in pregnant patients was 26 (11–35) weeks while the mean time elapsed after delivery until diagnosis in postpartum patients was 9.3 (±3.6) months. The median follow-up time was 47.5 (5–99) months. The mean disease-free survival (DFS) and overall survival (OS) were calculated because the median DFS and OS could not be computed. The mean OS and DFS values were 87.8±7.3 and 77.6±8.5 months,respectively.
Discussion and Conclusion: Breast cancer in pregnancy is a special health condition that should be treated and followed up by a multidisciplinary team. Primary surgical intervention should not be delayed. While chemotherapy could be administered safely in the first and second trimesters, radiotherapy and targeted and endocrine treatments should be postponed until after delivery. Reporting and long-term follow-up of cases of pregnancy and cancer concurrence is essential for increasing the relevant knowledge.
Amaç: Gebelikte kanser tedavisi hem anne hem de bebek sağlığı açısından özel bir öneme sahiptir. Günümüzde
kadınların gebeliği ileri yaşlara ertelemesi ve meme kanseri tedavisi almakta olan kadınların
gebelik isteği nedeniyle GİMK tedavisi giderek önem kazanmaktadır. Bu retrospektif çalışma ile uzun
süreli izlemi olan vakaların klinik, radyolojik ve histopatolojik özelliklerini ve GİMK tedavisi sonuçlarını
incelemek amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmaya GİMK tanısı almış olan 16 kadın hasta dahil edilmiştir. 2010–2017
döneminde İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsünde gebelik sırasında veya postnatal birinci yılda
meme kanseri tanısıyla tedavi ve takip edilen hastaların klinikopatolojik özellikleri, gestasyonel öyküleri
ve sağkalım sonuçları değerlendirilmiştir.
Bulgular: Medyan hasta yaşı 32 (21–41) yıldı. Gebe hastaların tanı anındaki medyan gebelik haftası
26 (11–35) hafta iken postpartum hastalarda doğumdan sonra meme kanseri tanısına kadar geçen
ortalama süre 9,3 (±3,6) ay idi. Medyan takip süresi 47,5 (5–99) aydı. Medyan genel sağkalım (GS) ve
hastalıksız sağkalım (HS) değerlerine ulaşılamadığı için ortalama GS ve HS hesaplandı. Ortalama GS
ve HS değerleri sırasıyla 87,8±7,3 ve 77,6±8,5 ay idi.
Tartışma ve Sonuç: Gebelikte meme kanseri takip ve tedavisi multidisipliner bir ekip tarafından yapılması
gereken özel bir sağlık sorunudur. Primer cerrahi müdahale geciktirilmemelidir. Kemoterapi
ikinci ve üçüncü trimesterde güvenle uygulanabilirken radyoterapi, hedefe yönelik tedaviler ve endokrin
tedavileri doğum sonrasına ertelenmelidir. Gebelik ve kanser birlikteliği vakalarının bildirilmesi ve uzun
süreli takibi ilgili bilgi birikiminin artması bakımından çok önemlidir
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | ORJİNAL MAKALE |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Eylül 2018 |
Kabul Tarihi | 29 Eylül 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
This Journal licensed under a CC BY-NC (Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0) International License.