Öz
Amaç: Dünyada beslenme ilişkili sağlık sorunları önde gelen problemler arasında yer almaktadır. Çalışmamızın amacı birinci basamak sağlık hizmet birimi olan sağlıklı hayat merkezi diyabet ve obezite biriminde verilen diyetisyenlik hizmetlerinin obezitenin kontrolündeki etkinliğini araştırmaktır.
Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma 01/01/2017–30/06/2018 tarihleri arasında İstanbul’un bir ilçesinde son yıllarda popülerleşen sağlıklı hayat merkezi diyabet ve obezite danışma biriminde çalışan diyetisyene başvuran kişilerin verileri üzerinden yapılmıştır. Başvuru esnasında diyetisyen tarafından kişilerin demografik bilgileri, aile öyküsü, beslenme takviyesi alma durumları, hastalık ve ilaç bilgileri kaydedilmiştir. Ayrıca kişilerin vücut ağırlığı, boy uzunluğu, vücut yağ ölçümü yapılmış ve vücut-kitle indeksi (VKİ) hesaplanarak veri tabanına girilmiştir. Ölçümler her başvuru sırasında tekrarlanmış ve kaydedilmiştir. Araştırma evrenini, kilo vermek amacıyla birime başvuran, en az bir kontrolüne gelmiş, VKİ normal düzeyin üzerinde olan yetişkin bireyler oluşturmaktadır.
Bulgular: Diyetisyen hizmetini kullanan 904 danışandan, 310’u (%34,3) kontrol randevularına gelmemiştir. Araştırmada değerlendirilen 446 danışandan 422’si (%94,6) kadındır. Birinci derece akrabada obezite olma durumu %75,8’dir. Danışanların ilk durumları VKİ’lerine göre sınıflandırıldığında; %31,4’ü kilolu, %58,7’si obez ve %9,9’u morbid obezdir. Kronik hastalık durumları sorgulandığında 244 kişinin (%54,7) eşlik eden kronik hastalığı olduğu bilgisi edinilmiştir. Ortalama yağ kaybı 2,6 (±4,0) ve ortalama kilo kaybı 3,1 (±3,6)’dir.
Sonuç: Diyabet ve obezite danışma birimlerinden kadınlar daha yüksek oranla yararlanmaktadır. Literatür incelendiğinde koruyucu sağlık hizmetlerinin kullanımında kadınların ön plana çıktığı görülmüştür. Danışanların bir kısmının tanılı olup, ilaç kullanmadıkları anlaşılmaktadır. Bu durumla ilgili diyetisyenlerin danışanlarını uyarmaları ve hatırlatmaları yönünde telkine tabi tutulmaları yerinde olacaktır. Danışanların yaşı büyüdükçe, kilo verme başarılarının anlamlı derecede artmış olduğu tespit edilmiştir. Kilolu bireylerin aile hekimleri takiplerinde diyetisyenlere yönlendirilmesi periyodik olarak hekimlere hatırlatılmalıdır. Herhangi bir kronik hastalık tanısı almış bireyin muhakkak diyetisyene yönlendirilmesi, uzman hekim tarafından kontrollerde ilaç uyumunun ve diğer sorgulanan konuların yanında muhakkak diyet ve egzersiz uyumlarının da sorgulanması önem arz etmektedir. Sunulan sağlık hizmeti, kilo verdirme açısından başarılı bulunmuştur.