Amaç: Bu çalışmada İstanbul’da sağlık alanında (tıp, diş hekimliği, eczacılık, hemşirelik, ebelik, fizik tedavi ve rehabilitasyon, diyetisyenlik, odyoloji, sağlık yönetimi) yükseköğrenim görmekte olan öğrencilerin aşı tereddüdü düzeyini, dağılımını ve öğrenim yılına göre değişimini ortaya koymak amaçlanmıştır.
Yöntem: Çalışmamız bir anket çalışmasıydı ve belirlenen fakülte ve bölümlerde kayıtlı (T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi 2019 verilerine göre) 17.488 üniversite öğrencisinin %10’una ulaşmak hedeflendi. Anket Google Formlar® platformunda çevrimiçi olarak gerçekleştirildi.
Bulgular: Çalışma toplam 1559 öğrenci içerdi. Öğrencilerin %15,1’i “Gerekli durumlarda (riskli maruziyet, rutin korunma) kendinize tereddüt etmeden aşı yaptırabiliyor musunuz?” sorusuna “Hayır” yanıtını verdi. Bu oranın öğrenim yılı arttıkça azaldığı görüldü (χ2=21,523; p<0,001). Aşı tereddüdü tıp (%9,2) ve ebelik (%11,2) öğrencilerinde en düşük, fizik tedavi (%31,3) ve odyoloji (%30,4) öğrencilerinde ise en yüksek düzeydeydi. Aşı tereddüdü düzeyi eğitim düzeyine göre anlamlı farklılık gösterdi (χ2=63,034; p<0,001); öğrenim yılı arttıkça aşılara duyulan güven artmaktaydı. Ancak öğrencilerin %78,6’sının grip aşısına dair tereddütleri olduğu ve bunun öğrenim yılı ile anlamlı biçimde değişmediği (p=0,053) görüldü. Kızamık ve suçiçeği aşıları ile ilgili tereddütlerin başlıca nedeni “hastalığı geçirmenin aşı olmaktan daha koruyucu” olduğu düşüncesi; hepatit B, tetanos ve kuduz aşıları ile ilgili tereddütlerin başlıca nedeni ise “yan etkilerden duyulan kaygı” idi.
Sonuç: Sağlık çalışanları arasındaki aşı tereddüdü toplumun aşılanma tutumu üzerinde oldukça etkilidir. Öğrenim yılı arttıkça azalmakla birlikte, sağlık öğrencilerinde aşı tereddüdü düzeyi yüksek görünmektedir. Bu tereddütlerin yükseköğretim sırasında belirlenip doğru bilgilendirmeyle giderilmesi son derece önemlidir. Sağlık yükseköğretimindeki içerik ve yöntemler bu gözle yeniden değerlendirilmelidir.
Aim: This study aimed to elucidate the levels, distributions, and study years-based changes of vaccine hesitancy in students receiving higher education in the health field (medicine, dentistry, pharmacy, nursing, midwifery, physical therapy and rehabilitation, dietetics, audiology, health-care management) in Istanbul.
Methods: The study was a survey study and aimed to reach 10% of the 17,488 university students (according to the 2019 Measuring, Selection and Placement Center data) enrolled in the faculties and departments determined. The survey was conducted online via Google Forms®.
Results: The study included a total of 1559 students. Of all students, 15.1% answered “No” to the question “Can you get vaccinated without hesitation when necessary (in case of risky exposure or as part of routine protection)?”. It was found that this rate decreased as the number of years at the university increased (χ2=21.523; p<0.001). The level of vaccine hesitancy was the lowest among medical (9.2%) and midwifery (11.2%) students and highest among physical therapy (31.3%) and audiology (30.4%) students. The level of vaccine hesitancy differed significantly according to education level (χ2=63.034, p<0.001), with trust in the vaccines increasing with the number of study years. However, it was found that 78.6% of all students were hesitant about influenza vaccination and that this did not change significantly with the number of study years (p=0.053). The main reason for measles and varicella vaccine hesitancies was the thought that “having had the disease provides better protection than vaccination”, and the main reason for hepatitis B, tetanus, and rabies vaccine hesitancies was “concerns about the side effects”.
Conclusion: The vaccine hesitancy among healthcare professionals is highly influential in the shaping of society’s attitude toward vaccination. The level of vaccine hesitancy among health students appears to be high, although it decreases as the level of education increases. It is crucial that such hesitancies be identified and resolved with correct information during higher education. The related contents and methods used in higher education in health sciences should be reevaluated from this perspective.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | ORJİNAL MAKALE |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Eylül 2021 |
Kabul Tarihi | 28 Şubat 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
This Journal licensed under a CC BY-NC (Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0) International License.