Amaç: Bu çalışmada abortus imminensli (Aİ) kadınlarda ve sağlıklı kontrollerde obstetrik ve neonatal sonuçları ve subkoriyonik hematom (SH) varlığının etkilerini karşılaştırmak amaçlanmıştır.
Yöntem: Gebe kadınlara ait tıbbi veriler retrospektif olarak incelendi. Aİ tanılı 138 gebenin (çalışma grubu) obstetrik ve neonatal sonuçları, rastgele seçilmiş 138 sağlıklı kontrolün sonuçları ile karşılaştırıldı. Bu sonuçlar birinci trimesterde ultrasonografiyle tespit edilen SH varlığına göre de karşılaştırıldı.
Bulgular: Gruplar demografik açıdan homojendi. Çalışma grubunda ortalama bebek ağırlığı ve 1. dakika Apgar skoru daha düşük, düşük doğum ağırlıklı bebek oranı daha yüksekti. SH oranı çalışma grubunda istatistiksel olarak anlamlı biçimde daha yüksekken (p<0,05), iki grup arasında doğum haftası, erken doğum, postmatürite, doğum şekli, preeklampsi, plasental abrupsiyon ve 5. dakika Apgar skorları açısından anlamlı fark yoktu (p>0,05). Kontrol grubunda SH’li ve SH’siz kadınlar arasında obstetrik ve neonatal sonuçlar açısından anlamlı fark yoktu. Çalışma grubunda ise SH’siz kadınlara kıyasla SH’li kadınlarda 5. dakika Apgar skorları anlamlı biçimde (p=0,002) daha yüksekti.
Sonuç: Aİ, fetal kilo alımını ve iyilik halini etkileyerek düşük doğum ağırlıklı bebek ve düşük 1. dakika Apgar skoru ihtimalini artırabilir. Diğer risk faktörleri olmaksızın tek başına SH, sağlıklı gebelerde neonatal ve obstetrik sonuçlar üzerinde etkili görünmemektedir. Diğer risk faktörleri olmadığında konkomitan Aİ ve SH 5. dakika Apgar skorlarını olumlu etkileyebilir.
Aim: In this study, we aimed to compare the obstetric and neonatal outcomes and effects of subchorionichematoma (SH) in women with threatened abortion (TA) and healthy controls.
Methods: The medical records of pregnant women were retrospectively reviewed. The obstetric and neonatal outcomes in 138 pregnant women diagnosed with TA (study group) were compared with those in 138 randomly selected healthy controls. The outcomes were also compared according to SH presence as revealed by ultrasonography (USG) in the first trimester.
Results: The groups were demographically homogeneous. The mean infant weight and 1st-minute Apgar score were lower and the low-birth-weight infant rate was higher in the study group. The SH rate was statistically significantly higher in the study group (p<0.05), while there was no significant difference between the two groups in terms of birth week, preterm labor, postmaturity, delivery type, preeclampsia, placental abruption, and 5th-minute Apgar scores (p>0.05). In the control group, there was no significant difference between women with and without SH in terms of obstetric and neonatal outcomes. In the study group, the mean 5th-minute Apgar score was found to be significantly (p=0.002) higher in pregnant women with SH than in those without.
Conclusion: TA may increase the likelihood of a low-birth-weight infant and a low 1st-minute Apgar score by affecting fetal weight gain and well-being. SH alone without other risk factors does not appear to affect neonatal and obstetric outcomes in healthy pregnant women. Concomitant SH and TA without additional risk factors may positively affect 5th-minute Apgar scores.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | ORJİNAL MAKALE |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Eylül 2021 |
Kabul Tarihi | 2 Temmuz 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 26 Sayı: 3 |
This Journal licensed under a CC BY-NC (Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0) International License.