Aim: The aim of this in vitro study is to evaluate the fracture strength of teeth with external cervical root resorption treated with different repair materials (MTA Angelus, RetroMTA, Biodentin).
Methods: In this study, 75 single-rooted maxillary central human teeth were used. 15 samples were separated as positive control group without any treatment. Simulated external cervical resorption defects were created in the remaining 60 specimens. In the cervical third of the buccal surface of these teeth, just below the cementoenamel junction, resorption cavities of 2 mm deep, 2 mm long and 4 mm wide were prepared using a diamond bur under water cooling. The teeth were separated into 4 groups to be treated with different repair materials (n=15). The negative control group was left empty without any material. In the other 3 groups, MTA Angelus, RetroMTA and Biodentin were prepared according to the manufacturer’s instructions and applied to the cavities. All specimens were kept in an incubator at 37°C and 95% relative humidity for 14 days and then embedded in acrylic blocks. The fracture resistance of the teeth was measured in Newtons using a universal tester. Data were analyzed with one-way ANOVA and post hoc tukey test at 5% significance level.
Results: No statistically significant difference was found between the Biodentin, RetroMTA and MTA Angelus groups. The fracture strength values of the repair materials used were significantly higher than the negative control group and significantly lower than the positive control group.
Conclusion: With this study, it was determined that the fracture strength of teeth with ECR decreased. However, teeth were found to be more resistant to fracture when these defects were repaired with MTA, Biodentin, and RetroMTA.
Amaç: Bu in vitro çalışmanın amacı; farklı tamir materyalleri (MTA Angelus, RetroMTA, Biodentin) ile tedavi edilen eksternal servikal kök rezorpsiyonuna sahip dişlerin kırılma dayanımını değerlendirmektir.
Yöntemler: Bu çalışmada tek köklü 75 adet üst çene santral insan dişi kullanıldı. 15 örnek, hiçbir işlem yapılmadan pozitif kontrol grubu olarak ayrıldı. Kalan 60 örnekte simüle eksternal servikal rezorpsiyon defektleri oluşturuldu. Bu dişlerin bukkal yüzeyinin servikal üçlüsünde, mine sement sınırının hemen altında 2 mm derinliğinde, 2 mm uzunluk ve 4 mm genişliğinde rezorpsiyon kaviteleri su soğutması altında elmas frez kullanılarak hazırlandı. Dişler farklı tamir materyalleri ile tedavileri yapılmak üzere 4 gruba ayrıldı (n=15). Negatif kontrol grubu herhangi bir materyal ile doldurulmadan boş bırakıldı. Diğer 3 grup MTA Angelus, RetroMTA ve Biodentin ile üretici firmanın talimatları doğrultusunda hazırlanarak kaviteye yerleştirildi. Tüm numuneler 14 gün boyunca 37°C’de ve % 95 bağıl nemde bir inkübatörde tutulduktan sonra akril bloklara gömüldü. Dişlerin kırılma direnci, universal test cihazı kullanılarak Newton cinsinden ölçüldü. Veriler, tek yönlü anova ve post hoc tukey testi ile %5 anlamlılık düzeyinde analiz edildi (p≤0.05).
Bulgular: Biodentin, RetroMTA ve MTA Angelus grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır (p≥0.05). Kullanılan tamir materyallerinin kırılma dayanımı değerleri negatif kontrol grubundan anlamlı derecede yüksek, pozitif kontrol grubundan anlamlı derecede düşük bulunmuştur.
Sonuç: Yapılan bu çalışmayla ECR’ye sahip dişlerin kırılma dayanımının azaldığı tespit edildi. Bununla birlikte; servikal defektler MTA, Biodentin ve RetroMTA ile tamir edildiğinde dişlerin kırılmaya daha dayanıklı hale gelmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | ORJİNAL MAKALE |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ocak 2023 |
Kabul Tarihi | 30 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 28 Sayı: 1 |
This Journal licensed under a CC BY-NC (Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0) International License.