Bu makalede Ermeni Sorununun, Türkiye ve AB ilişkilerini ne şekilde etkilediği anlatılmaktadır. Ermenilerin 1800-1915 yılları arasında İngiltere ve Rusya’nın kışkırtmasıyla Osmanlı Devleti’ne isyan ettikleri ve sivil katliamları yaptıkları bilinmektedir. Osmanlı Devleti de kendi halkının can güvenliğini sağlamak için bu 1915 yılında Tehcir Kanununu çıkarmış ve güvenli olarak bu halkı Suriye’ye göndermektedir. 1923 yılında imzalanan Lozan Barış Antlaşmasıyla birlikte, Ermenilere de azınlık statüsünde diğer ülkelerde yaşayan Türklerle eşit olacak şekilde siyasi, ekonomik ve kültürel haklar tanınmaktadır. Ermeniler 1965 yılından başlayarak Avrupa ülkelerinde, Türkiye aleyhinde faaliyetlerde bulunarak, 1973-1994 yılları arasında terör örgütü ASALA (Ermeni Davasını Savunma Komitesi)’yı kurarak Türk diplomatik misyonlarına yönelik terör saldırıları düzenlemektedirler. 21 Eylül 1991 tarihinde bağımsızlığını kazanan Ermenistan’ın devlet başkanlarının yaptıkları açıklamalarda 1915 Ermeni Tehcirinin “sözde Ermeni soykırımı” olarak tanınmasını, Türkiye’den toprak alınmasını ve Türkiye’nin Ermenistan yüksek miktarda tazminat ödemesini istemektedirler. Bu iddiaların, bilimsel bir temelinin olmadığı ve taraflı olduğu anlaşılmaktadır. AB üyesi olan ülkeler, sözde Ermeni Soykırımını tanımaktadır. Türkiye, bu sözde soykırımın tanınması konusunda Avrupa Birliğini sert bir dille eleştirmektedir.
Türkiye Avrupa Birliği Ermeni Sorunu Ermenistan Tehcir Kanunu.
In this article, it is explained how the Armenian Question affects the relations between Turkey and the EU. It is known that Armenians rebelled against the Ottoman Empire between 1800-1915 with the instigation of Britain and Russia and committed civilian massacres. The Ottoman Empire enacted the Deportation Law in 1915 to ensure the safety of its own people and sent these people to Syria safely. With the Lausanne Peace Treaty signed in 1923, Armenians are granted political, economic and cultural rights in a minority status on an equal basis with Turks living in other countries. Starting from 1965, Armenians have been carrying out activities against Turkey in European countries, and between 1973 and 1994, they have been organizing terrorist attacks against Turkish diplomatic missions by establishing the terrorist organization ASALA. In their statements, the presidents of Armenia, which gained its independence on September 21, 1991, demand that the 1915 Armenian deportation be recognized as the "so-called Armenian genocide", that territory be taken from Turkey and that Turkey pay a large amount of compensation to Armenia. It is understood that these claims are scientific, have no basis and are biased. EU member states recognize the so-called Armenian Genocide. Turkey harshly criticizes the European Union over the recognition of this so-called genocide.
Turkey European Union Armenian Problem Armenia Law of Deportation
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkilerde Siyaset |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 21 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 11 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 6 Sayı: 2 |
ANADOLU STRATEJİ DERGİSİ / JOURNAL OF ANATOLIAN STRATEGY e-ISSN: 2687-5721