1960’lı yıllarda Almanya’ya başlayan işçi göçü başlangıçta sadece iş bulma ve çalışmayla sınırlıyken 1970’lerde çocuk, eş ve ailelerin bu göçe katılmaları göçün boyutunu sınırlar üstü kültürel etkileşim içinde yerleşmeye ve yeni bir memlekette yurt edinmeye dönüştürmüştür. 1990’lara gelindiğinde Almanya’da yaşayan üç nesil Türkiye’den farklı ekonomik, sosyal ve kültürel oluşum geçirmiştir. İki millet arasındaki sosyal ve kültürel davranış kalıplarının farklılıkları Türk gençlerinin Almanlarla etkileşimine engel olurken, kendi milletinden birisiyle evlenme, geleneksel sosyal ağlarını sürdürmek, yemek içmek gibi damak zevklerinden vaz geçmemek gibi bağlar üzerinden Türk kültürü yeni yurtlarında yeni biçimiyle devam etmiştir. Ev süslemeleri, sofra düzeni gibi alanlarda Alman kültüründen daha fazla etkilenilmiştir. Almanya’ya göçen Türkler köken yurtlarının kültür çeşitliliğini burada tanıma fırsatı bulmuşlardır. Karadenizli buradaki Türk komşularından Arap aşını, çiğ köfteyi tanımış; bu ilişkiler bağlamında kendi karalahanasını, pancar yemeklerini onlara tanıtmıştır. Bu kültürel etkileşim hem kendi ailesi içinde hem de sosyal yaşamda devam etmiştir.
Kuzey Ren-Westfalya'daki şehirlerde 1990-2000 yıllarında belli aralıklarla yapılmış bu çalışmada Almanya’da yaşayan Türk ailesi hem âdet icracısı ve taşıyıcısı olarak hem de âdetin objesi olarak ele alınmaktadır. Çeyrek yüzyıl kadar kendi kültür ekolojisinden tamamen farklı bir çevrede gösterilen geleneksel uygulamalar tahlil edilmekte ve Almanya Türk ailesinin kimliğine dair bir model denenmektedir.
aile araştırması Türk dünyası aile kültürü Almanya Türk ailesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 16 |