." />
Sartre, hiçliğin mevcudiyetini, bilincin salt boşluk olduğu savıyla ortaya koyar. İnsan hiçlikle kendi özünden ayrılmıştır. Hiçliğe bilinç aracılığıyla ödünç alınmış bir varlık bahşedilmiştir. Bilincin varlığı da gerçekte (kendinde) varlıktan ödünç alınmıştır. Bütün bunlar bilincin, tözsel olmayan bir mutlaklığı ifade ettiğini ve onda egonun dahi barınamayacağını gösterir. Sartre tarafından bilincin ve hiçliğin bu derin ilişkisi, insanın özgürlüğü, endişesi ve özü aracılığıyla ortaya konulmaya çalışılmıştır. Biz de bu çalışmada Sartre’da hiçliğin ne anlama geldiğini bu kavramlar aracılığıyla soruşturduk ve özellikle Sonuç kısmında, bazı soruların ışığında hiçlik ve bilinç ilişkisinin çıkmazlarını tartışmaya gayret ettik. Bilincin salt boşluk olduğu veya insanın özgürlüğünün kesin olduğu konusundaki yargılar, şüpheyle karşılanması gereken yargılardır. Bilincin salt boşluk olması ile onun özgürlüğün ve endişenin bilinci olması arasında çelişkiler vardır. Boş olan veya hiç olan nasıl endişenin ve özgürlüğün bilinci olabilir? Hiçlik, bilincin boşluğu veya insanın özgür olduğu savı üzerinden temellendirilmek zorunda değildir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 21 |