Yardımlaşma ve dayanışma temelinde üyelerinin ihtiyaçlarını karşılamayı amaç edinen ve bir üye-bir oy ilkesiyle çok sayıda üyenin sahip olduğu geleneksel kooperatifler, toplumda mülkiyetin tabana yayılmasını sağlayabilecek ve böylece gelir dağılımı adaletsizliğini azaltmaya katkıda bulunabilecek önemli bir işletme türüdür. Sermaye şirketlerine göre çok sayıda ortağının olması ve bu ortaklarının çok çeşitli hedeflerinin olması, kooperatifi yönetecek yönetim kurulunun bu ortaklar içinden seçilmesi ve böylece karar kontrolü ve karar yönetimi fonksiyonlarının birbirinden ayrılması sonucunda ortaya çıkabilecek çıkar çatışmaları, bunun yanında kendine özgü yapısından dolayı ortaya çıkan bedavacılık, ufuk, portföy, kontrol ve etki maliyetleri gibi sorunlar geleneksel kooperatiflerin etkin bir şekilde yönetilmesini zorlaştıran durumlardır. Bütün paydaşların hedeflerini uyumlaştırmayı ve aralarındaki çıkar çatışmalarını azaltmayı amaç edinen kurumsal yönetim, kooperatiflerin etkin bir şekilde yönetilmelerine katkıda bulunabilecek bir yönetim anlayışıdır. Sahiplik yapısı, yönetici mali hakları, yönetim kurulu ve finansal açıklama, dış şirket devralma piyasası, yasal altyapı ve ürün piyasası rekabeti gibi kurumsal yönetim mekanizmaları da özellikle paydaşlar arasındaki çıkar çatışmalarını azaltarak, kooperatiflerin iyi yönetilmelerine katkıda bulunabilecek ve böylece toplumsal refah artabilecektir.
kooperatif kurumsal yönetim kurumsal yönetim mekanizmaları temsilcilik teorisi sahiplik yapısı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 21 |