Economics is one of the social sciences where mathematics is extensively used. The heavy reliance on mathematics in the social sciences, however, has been criticized by contemporary economists. While the explanatory power of economic theories increases through mathematics, the ability of economics, a social science, to explain real human behaviors diminishes. Therefore, economics should utilize mathematics as a tool, not a purpose. Furthermore, economics must draw from disciplines such as psychology, sociology, and philosophy to explain human behaviors in a more realistic manner. Based on this state of economics, the prevailing notion today is that individuals may not be as rational as mainstream economics assumes, and they may possess limited willpower and computational abilities.
The fundamental assumptions in mainstream economic thought are considered unrealistic, and, to make them more realistic, the field of behavioral economics, which combines psychology and economics, has emerged. In this study, the historical development of behavioral economics is explored. Within this scope, the study begins with the relationship between economics, psychology, and mathematics. It provides a historical analysis of first-generation and second-generation behavioral economics.
Behavioral Economics The History of Behavioral Economics Economics and Psychology.
İktisat, matematiğin en yoğun kullanıldığı sosyal bilimlerden birisidir. Matematiğin sosyal bilimlerde bu kadar fazla kullanılması günümüz iktisatçıları tarafından eleştirilmektedir. İktisadi teorileri açıklama gücü matematik aracılığıyla artarken sosyal bir bilim olan iktisatta, insanların gerçek davranışlarını açıklama gücü ise matematik ile azalmaktadır. Bu nedenle iktisat, matematiği bir amaç olarak değil bir araç olarak kullanması gerekmektedir. Ayrıca, iktisat insan davranışlarını daha gerçekçi bir şekilde açıklamak için psikoloji, sosyoloji, felsefe gibi disiplinlerden de faydalanması elzemdir. İktisattaki bu durumdan hareketle, günümüzde bireylerin ana akım iktisattaki gibi rasyonel olmayabileceği, sınırlı bir irade ve hesaplama gücüne sahip oldukları düşüncesi hâkim olmaya başlamıştır.
Ana akım iktisadi düşüncedeki temel varsayımların gerçek dışı olduğu ve bunların daha gerçekçi olması için psikoloji ve iktisadı birleştiren iktisat alanı davranışsal iktisat olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışmada ise davranışsal iktisadın tarihsel gelişimi ele alınmıştır. Bu kapsamda iktisadın psikoloji ve matematik ile olan ilişkisiyle başlayan çalışmada birinci kuşak ve ikinci kuşak davranışsal iktisat tarihsel olarak incelenmiştir.
Davranışsal İktisadın Tarihsel Gelişimi Davranışsal İktisat İktisat ve Psikoloji
“DAVRANIŞSAL İKTİSADIN GELİŞİMİNE TARİHSEL BİR BAKIŞ” başlıklı çalışmanın yazım sürecinde bilimsel kurallara, etik ve alıntı kurallarına uyulmuş; bu çalışma herhangi başka bir akademik yayın ortamına değerlendirme için gönderilmemiştir. Bu araştırma etik kurul kararı zorunluluğu taşımamaktadır. Makale, Etik Kurulları Yayın Etiği Komitesinin (Committe on Publication Ethics – COPE) yazar, hakem ve editörler için belirtilen kurallardan yararlanılarak oluşturulmuş olan Anasay dergisi etik kuralları çerçevesinde yazılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İktisat Sosyolojisi |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2023 |
Gönderilme Tarihi | 19 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 25 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 26 - . |