Tanrı zaptı, Eski Mezopotamya’da tanrı heykellerinin zapt edilmesi, heykellerin fidye olarak alınması, farklı bir kentte saklanılması, kırılıp yok edilmesi ya da tanrının kendi iradesiyle şehri terk etmesini içeren karmaşık bir süreçtir. Tanrı zaptı fenomeni savaşlarda görülen basit bir yağma veya savaş ganimeti değil, politik bir hamledir. Krallıklar arası güç mücadelesinde, krallıkların ilahi varlıklar üzerindeki kontrol girişimi olarak ön plana çıkmaktadır.
Tanrı zaptı, genellikle stratejik öneme sahip ve isyan eden kentlerde uygulanmaktaydı. Bir krallığın düşman kentin tanrılarını ele geçirmesi, o kentin ilahi korumasını zayıflatmayı, aynı zamanda tanrıları ve dolayısıyla kendilerini daha meşru kılmayı hedeflemekteydi. Bu durum tanrıları alınan mağlup kentler üzerinde psikolojik ve sosyolojik etkiler yaratmakta, toplumun motivasyonunu etkileyerek toplumsal belleğine zarar vermekteydi. Bu açıdan tanrı zaptı, Eski Mezopotamya’da salt bir ganimet hareketinden ziyade, siyasi hâkimiyet ve dini otorite sağlama amacıyla yapılan karmaşık bir uygulamaydı. Uygulama yalnızca maddi güç göstergesi değil, krallığın ve tanrıların üstünlüğünü de vurgulayan sembolik bir eylemdi. Bu çalışma, tanrı zaptının siyasi, sosyal ve psikolojik etkilerini göz önünde bulundurarak bu eylemin Eski Mezopotamya’nın sosyo-politik dinamikleri üzerindeki etkisini ortaya koymayı amaçlamaktadır.
The capture of a deity, or “godnapping,” in ancient Mesopotamia is a complex process that involved the seizure of god statues, holding them for ransom, hiding them in a different city, breaking and destroying them, or the god leaving the city of their own will. The phenomenon of godnapping is not merely a simple plunder or war booty seen in battles, but a political maneuver. It emerged as an attempt by kingdoms to exert control over divine entities in the struggle for power between kingdoms.
The godnapping was often practiced in strategically important and rebellious cities. When a kingdom captured the gods of an enemy city, it aimed to weaken the divine protection of that city and at the same time to legitimize the gods and thus themselves. This had psychological and sociological effects on the defeated cities whose gods were taken, affecting the motivation of the society and damaging its social memory. In this respect, the capture of a deity in ancient Mesopotamia was a complex practice aimed at ensuring political dominance and religious authority, rather than merely a plunder movement. The practice was not only a display of material power but also a symbolic act emphasizing the superiority of the kingdom and its gods. This study aims to reveal the impact of the god napping on the socio-political dynamics of ancient Mesopotamia by considering the political, social, and psychological effects of this action
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eskiçağ Tarihi (Diğer) |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Ağustos 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 19 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 29 |