Hero kavramı, antik çağlardan günümüze kadar, çok farklı biçimlerde ele alınmakla ve dönemlere göre değişikliğe uğramakla birlikte, geçerliliğini her zaman korumuştur. Hesiodos, Homeros, Euripides, Apollodorus, Plutarkhos gibi pek çok antik kaynak, hero ve heroin kültü ile ilgili bugün bizlere önemli bilgiler vermektedir. Herodot, Pausanias gibi kaynaklar ise heroik figürlerin din ve gelenekteki rollerine değinmekte ve onlar adına kutlanan festivalleri anlatmaktadır. Antik kaynakların ayrıntılıca bahsettiği, adları günümüze ulaşan bir çok kahraman, insanlardan farklı biçimde olağan üstü güce ve yeteneğe sahipse de, onların da insanlar gibi birer ölümlü oluşları, doğallıkla onları tanrılardan ayırmaktadır. Bu nedenle de üzerinde farklı görüşler varsa da, hero kültü genellikle tanrı tapınımından farklı görülmektedir. Ancak hero ve heroinler için ölüm kaçınılmaz olsa da, kendi adlarına ya da tanrılarla birlikte, dini festivallerle onurlandırıldıkları da bilinmektedir. Örneğin, Odysseus İthake’de kutsal bir mağarada Athena ve Hera ile birlikte, Erekhteus ise Atina’da Athena ile birlikte tapınım görmüştür. Modern araştırmacıların çoğu ise, özellikle bu kavramın kökeni ve ilk oluşumu ile ilgili araştırmalar yapmışlardır. Özellikle de bu konuyla ilgili, ilki hero kültünün M.Ö. 8. yüzyılın Homerik şiirinden geliştiği, diğeri ise hero kültünün ilk şehirlerin kuruluşuna kadar giden ölü kültüne dayandığı yönünde iki görüş ön plana çıkmaktadır. Her ne kadar köken konusu problemli görülse de, M.Ö. 8. yüzyılda Sparta’da özellikle mezar yapılarında hero kültünün izlerini taşıyan bazı verilere ulaşılmıştır. Yine Atina’da daha geç dönemlerde özellikle, M.Ö. 5 ve 4. yüzyıllarda farklı jenerasyonlara ait aile mezarlarının, hero kültü ile bağlantılı olduğu arkeolojik verilerle ortaya konulmuştur. Bununla birlikte hero kültünün kökeninin aslında çok daha eskilere gittiği, Prehistorik dönemde ve Bronz çağının ölü gömme geleneklerinde bu kültün izlerini taşıyan verilerin olduğunu savunanlar da bulunmaktadır. Dolayısıyla da en güzel örnekleri Mykenai, Lefkandi, Eleusis, Erythrai ve Lakonia gibi kentlerde görülen hero kültü, ölü gömme gelenekleri ve ata kültü ile bağlantılı düşünülmektedir
Hero kavramı, antik çağlardan günümüze kadar, çok farklı biçimlerde ele alınmakla ve dönemlere göre değişikliğe uğramakla birlikte, geçerliliğini her zaman korumuştur. Hesiodos, Homeros, Euripides, Apollodorus, Plutarkhos gibi pek çok antik kaynak, hero ve heroin kültü ile ilgili bugün bizlere önemli bilgiler vermektedir. Herodot, Pausanias gibi kaynaklar ise heroik figürlerin din ve gelenekteki rollerine değinmekte ve onlar adına kutlanan festivalleri anlatmaktadır. Antik kaynakların ayrıntılıca bahsettiği, adları günümüze ulaşan bir çok kahraman, insanlardan farklı biçimde olağan üstü güce ve yeteneğe sahipse de, onların da insanlar gibi birer ölümlü oluşları, doğallıkla onları tanrılardan ayırmaktadır. Bu nedenle de üzerinde farklı görüşler varsa da, hero kültü genellikle tanrı tapınımından farklı görülmektedir. Ancak hero ve heroinler için ölüm kaçınılmaz olsa da, kendi adlarına ya da tanrılarla birlikte, dini festivallerle onurlandırıldıkları da bilinmektedir. Örneğin, Odysseus İthake’de kutsal bir mağarada Athena ve Hera ile birlikte, Erekhteus ise Atina’da Athena ile birlikte tapınım görmüştür. Modern araştırmacıların çoğu ise, özellikle bu kavramın kökeni ve ilk oluşumu ile ilgili araştırmalar yapmışlardır. Özellikle de bu konuyla ilgili, ilki hero kültünün M.Ö. 8. yüzyılın Homerik şiirinden geliştiği, diğeri ise hero kültünün ilk şehirlerin kuruluşuna kadar giden ölü kültüne dayandığı yönünde iki görüş ön plana çıkmaktadır. Her ne kadar köken konusu problemli görülse de, M.Ö. 8. yüzyılda Sparta’da özellikle mezar yapılarında hero kültünün izlerini taşıyan bazı verilere ulaşılmıştır. Yine Atina’da daha geç dönemlerde özellikle, M.Ö. 5 ve 4. yüzyıllarda farklı jenerasyonlara ait aile mezarlarının, hero kültü ile bağlantılı olduğu arkeolojik verilerle ortaya konulmuştur. Bununla birlikte hero kültünün kökeninin aslında çok daha eskilere gittiği, Prehistorik dönemde ve Bronz çağının ölü gömme geleneklerinde bu kültün izlerini taşıyan verilerin olduğunu savunanlar da bulunmaktadır. Dolayısıyla da en güzel örnekleri Mykenai, Lefkandi, Eleusis, Erythrai ve Lakonia gibi kentlerde görülen hero kültü, ölü gömme gelenekleri ve ata kültü ile bağlantılı düşünülmektedir
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Arkeoloji |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2005 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ocak 2005 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Sayı: 29 |
Anatolia Dergisi Başvuru Tarihleri:
Makalelerin teslimi 01 Ocak ile 15 Eylül tarihleri arasındadır.
Dergipark sisteminde problem yaşanması halinde lütfen makalelerinizi anatolia@ankara.edu.tr mail adresine bu tarih aralığında gönderiniz; posta veya kargo kabul edilmeyecektir. Başvurular 15 Eylül'e kadar yapılmalıdır.
Anadolu Anatolia Dergisi, Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.