Aim: Although some of the patients admitted to the emergency room (ER) have a clinical indication for hospitalization, they may not have a confident diagnosis of which branch they will be admitted to. Therefore, this research intended to present the undiagnosed patients' features whom emergency medicine specialists (EMS) hospitalized.
Material and Methods: This research is a retrospective, cross-sectional and descriptive study. Patients admitted to Sakarya Training and Research Hospital's ER and hospitalized by EMS on behalf of a branch were included in the study. Data obtained from the study were analysed using IBM SPSS Statistics 21.
Results: The mean age of 57 patients was 70 (min: 56 - max: 80), and 30 (52.6%) of the cases were men. In the department-based evaluation of the consultations, it was ascertained that an average of 2.49 (SD=1.17) branch consultations was requested for each patient, and the average number of consultations per case was 4.16 (SD=2.09). As the number of consultations raised, the time between the emergency service application and the hospitalization decision increased statistically significantly (p<0.016). It was observed that most hospitalizations were because the departments did not make the decision to be hospitalized (n: 40, 70.2%); furthermore, the most hospitalizations were made to the internal medicine department (n: 28, 49.1%), and the majority of the cases were admitted to the service. It was observed that only one patient needed intensive care after hospitalization (n: 1, 1.8%), and there was no interdepartmental patient turnover and mortality after the hospitalization.
Conclusion: The main reason for the EMS' hospitalization arrangement was the refusal of other branches to determine hospitalization. Therefore, it was perceived that the emergency specialists' hospitalization decisions were essentially accurate.
Amaç: Bu çalışmada, AS sorumlu uzman tabiplerince değerlendirilen ve tıbbi durumunun gerektirdiği en uygun uzmanlık dalına ait kliniğe yatışı yapılan hastaların değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma 01.01.2019 - 30.04.2021 dönemini kapsayan retrospektif, kesitsel ve tanımlayıcı nitelikte bir çalışmadır. Çalışma örneklemi, Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi (SEAH) AS'ne başvuran ve AS sorumlu uzman tabiplerince yatırılan vakalardır. Tanılar International Classification of Diseases-10 (ICD-10) tanı kodlama sistemi kullanılarak kategorize edildi. Hastalara ilişkin veriler hastane otomasyon sisteminden elde edilerek kayıt altına alınmıştır.
Bulgular: Yatış kararı verilen 57 hastanın ortalama yaşları 70,00 (min: 56 - max: 80) olup, hastaların 30 (%52,6)’u erkek idi. Konsültasyonların bölüm bazlı değerlendirmesinde her hasta için ortalama 2,49 (SD=1,17) konsültasyon istendiği ve hasta başına yapılan ortalama konsültasyon sayısının ise 4,16 (SD=2,09) olduğu tespit edildi. Konsültasyon istem sayısı arttıkça başvuru ile yatış kararı verilmesi arasında geçen sürenin istatistiksel olarak anlamlı derecede arttığı saptandı (p<0,016). Yatışların en fazla bölümlerin yatış kararı vermemesinden kaynaklandığı (n: 40, %70,2), yatışın en fazla dahili branşlarda iç hastalıklarına (n:28, %49,1), hastaların büyük bir çoğunluğunun servise yatırıldığı, yatış sonrası yalnızca bir (n: 1,%1,8) hastada yoğun bakım ihtiyacının olduğu, servisler arası hasta devrinin ve mortalitenin olmadığı saptandı.
Sonuç: AS sorumlu uzman tabiplerince verilen resen yatış kararının özellikle tanısı konulmuş ancak ilgili bölümlerin yatış kararı vermemesinden kaynaklandığı ve yatış kararının doğru ve yerinde olduğunu olduğu anlaşılmaktadır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Orijinal Çalışma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 4 Sayı: 3 |