Aim: In this research, the situation of doctors during the COVID-19 epidemic; To evaluate the attitudes of doctors about contracting the disease, the measures taken for health safety in hospitals, the adequacy of the measures taken by the government and the health policies it follows, their attitudes about occupational status levels, as well as the attitudes of doctors about the COVID-19 disease being the subject of bureaucratic and political discourse, and to make a social and political discourse. It is aimed to examine their attitudes towards transformation.
Material and Methods: The population of this prospective cross-sectional study consists of doctors working in public and private hospitals in Istanbul. The study was carried out between October 10 and December 10, 2021. The scale created in the digital environment was first determined for consistency with small groups and then delivered to physicians. Forty-seven questions are included in the scale used in the research.
Results: The questionnaire filled by 329 doctors was evaluated. It was concluded that 193 (58.7%) of the participants were male, 165 (50.2%) were single, and 212 (64.4%) had no children. While 293 of the participants were working in the COVID-19 polyclinics or clinics, 48.9% of them stated that they got the disease in this process. In addition, it was observed that the rate of physicians who resigned in the process was 7.3%. However, it was observed that while 20.9% were considering resigning, 33.7% were abstaining from the issue. A significant difference was detected in the analyzes between the genders of critical attitudes towards health policy (p<0.05). There was a significant difference in the analyzes between the transformation of health into social discourse and critical attitudes about health policy and marital status (p<0.05). There was a significant difference in the analyzes between critical attitudes about health safety and health policy and whether there was a child (p<0.05).
For Occupational Anxiety Attitude, a statistically significant difference was determined according to the status of working in the COVID-19 Polyclinic/Clinic.
Conclusion: In general, it was seen that the level of occupational anxiety is high, worried about workplace safety, and the thought that the process has become politicized, but that the health policy is not implemented correctly.
yok
Amaç: Bu araştırmada doktorların, COVİD-19 salgın hastalığı sürecinde, yaşadıkları durumları; hastalığa yakalanma, hastanelerde sağlık güvenliği konusunda alınan tedbirlerle ilgili, hükümetin aldığı tedbirlerin ve izlediği sağlık politikalarının yeterliliği ile ilgili, mesleki statü düzeyleri ile ilgili tutumlarının ayrıca COVİD-19 hastalığının bürokratik ve politik bir söylemin konusu olması hakkında doktor tutumlarını değerlendirmek ve sosyal ve siyasal bir söyleme dönüşmesi konusundaki tutumlarının incelenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Bu prosfektif kesitsel çalışmanın evrenini İstanbul’da kamu ve özel hastanelerde çalışan doktorlar oluşturmaktadır. Çalışma 10 Ekim-10 Aralık 2021 tarihleri arasında yapılmıştır. Dijital ortamda oluşturulan ölçek öncelikle küçük gruplarla tutarlılık tespiti yapılmış ve sonrasında hekimlere ulaştırılmıştır. Araştırmada kullanılan ölçekte Kırk yedi soru yer almaktadır.
Bulgular: 329 tane doktorun doldurduğu anket değerlendirmeye alındı.Katılımcıların 193’ünün (%58,7) erkek olduğu, 165’inin (%50,2) bekâr, 212’sinin (%64,4) ise çocuk sahibi olmadığı sonucu elde edilmiştir. Katılımcıların 293’ü COVİD-19 poliklinik veya kliniklerinde çalışırken, %48,9’u bu süreçte hastalığa yakalandığını belirtmektedir. Ayrıca süreçte istifa eden hekimlerin oranının %7,3 olduğu görülmüştür. Ancak %20,9 istifa etmeyi düşünürken %33,7’sinin konuyla alakalı çekimser olduğu gözlemlenmiştir. Sağlık politikası ile ilgili eleştirel tutumlar cinsiyetler arasında yapılan analizlerde anlamlı fark tespiti ortaya konmuştur (p<0,05). Sağlığın sosyal söyleme dönüşmesi ve Sağlık politikası ile ilgili eleştirel tutumlar ile medeni durum arasında yapılan analizlerde anlamlı fark ortaya çıkmıştır (p<0,05). Sağlık güvenliği ve Sağlık politikası ile ilgili eleştirel tutumlar ile çocuk olup olmaması durumu arasında yapılan analizlerde anlamlı fark ortaya çıkmıştır (p<0,05)
Mesleki Kaygı Tutumu için COVID-19 Poliklinik/Kliniğinde görev alma durumuna göre istatistiki olarak anlamlı bir fark tespit edilmiştir.
Sonuç: Genel olarak mesleki kaygı düzeyi yüksek, işyeri güvenliği ile alakalı endişeli, sürecin politikleştiğini düşünmekle beraber sağlık politikasının doğru uygulanmadığı düşüncesinin yüksek olduğu görülmüştür.
yok
yok
yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri (Diğer) |
Bölüm | Orijinal Çalışma |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 6 Sayı: 4 |