Bir idari davada, idari yargı mercii tarafından uyuşmazlığın
çözümünde uygulanacak bir kanun kuralının hem Anayasa’ya hem de
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı olduğu yönünde
bir tespitte bulunulabilir. Bu hâlde temel hak ve özgürlüklerin etkin bir
biçimde korunabilmesi açısından, davaya bakan idari yargı merciince
“somut norm denetimi” ve “uyuşmazlığın çözümünde milletlerarası
antlaşmanın esas alınması” yöntemlerinden hangisinin öncelikle
uygulanması gerektiği bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.
Çalışmada öncelikle mülkiyet hakkının korunmasında Anayasa
ve AİHS temelinde devletin negatif ve pozitif yükümlülükleri
incelenecek, daha sonra bu hukuk kaynaklarının idari davalarda
doğrudan uygulamasında temel alınacak pozitif hukuk düzenlemelerine
değinilecektir. Bu incelemelerden sonra bu çalışmanın konusu, Anayasa
ve AİHS’e aykırılık taşıyan kuralın “bir maddi hakkın esas boyutunu
ihlal edici nitelikte olması” ile “adil yargılanma hakkını ya da bir maddi
hakkın usul boyutunu ihlal edici nitelikte olması” ayrımı temelinde ele
alınacaktır. Daha sonra yargı kararıyla iadesine hükmedilen alacaklarda
değer kaybının giderimi açısından Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi (AİHM) uygulaması incelenecektir. Son olarak teori
ve uygulamaya dönük bu temel esas alınarak yargı kararıyla iadesine hükmedilen vergilerde, davacının mülkiyet hakkını koruyabilecek
nitelikteki giderim yöntemini konu alan ısrar kararına yöneltilen temyiz
isteminin incelendiği Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu kararı
değerlendirilecektir.
SOMUT NORM DENETİMİ MİLLETLERARASI ANTLAŞMA FAİZ MÜLKİYET HAKKI ENFLASYONİST ETKİ
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |