İnceleme konusu yapılan karar esasen; tanığın önceki beyanlarının duruşmada okunup okunamayacağı, dolaylı tanığın beyanlarının hükme esas alınıp alınamayacağı ve şartları oluşmadan verilen haksız tahrik indirimine yönelik hükmün, sanık aleyhine temyiz başvurusu olmadığında temyiz aşamasında bozulup bozulamayacağı hususlarına dayanmaktadır. Karara konu olan olayda; ilk derece mahkemesi olayın doğrudan tanığını duruşmada dinlememiş, önceki beyanlarını okumakla yetinmiştir. Mahkeme, dolaylı tanığı ise bizzat duruşmada dinlemiştir. Haksız tahrik hükümlerinin uygulanması noktasında ise sanık beyanı ile dolaylı tanığın ifadeleri çelişkili olmasına rağmen mahkeme, dolaylı tanığın beyanını esas almış ancak bunun gerekçesini ortaya koymamıştır. Temyiz aşamasında, Yargıtay, haksız tahrik hükümlerinin olayda uygulanmasının mümkün olmadığını kabul etmekle birlikte sanık aleyhine temyiz yoluna başvurulmadığı için kararı eleştirerek onamıştır. Ancak aleyhe değiştirme yasağı, cezanın değiştirilmesine gerek olmadan hukukun doğru uygulanması noktasında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmemektedir. Bu çalışma kapsamında Yargıtay’ın, tanığın önceki beyanlarının okunmasının hangi şartlarda mümkün olacağı hususunu yeterli olacak şekilde incelememesi, dolaylı tanığın beyanlarının hükme esas alınmasının hangi şartlarda mümkün olabileceğini ortaya koymaması ve haksız tahrikin şartları mevcut olmadığı için cezayı değiştirmeden haksız tahrik yönünden hükmü bozması gerekirken (aleyhe bozma yasağının doğru anlaşılmaması) kararı eleştirerek onaması hususları eleştirilmiş ve olması gerekene yönelik değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Haksız Tahrik Tanık Beyanı Dolaylı Tanık Doğrudanlık İlkesi Reformatio in Peius
The decision subject to the review is essentially based on the issues of whether the previous statements of the witness can be read at the hearing, whether the statements of the indirect witness can be taken as a basis for the judgement and whether the judgement regarding the unjust provocation remission given without conditions were met can be reversed on appeal in the absence of an appeal against defendant. In the case subject to decision, the court of first instance did not hear the direct witness at the hearing, but merely read out his previous statements. The court heard the indirect witness in person at the hearing. Although the statements of the defendant and the indirect witness were contradictory in terms of the application of the provisions on unjust provocation, the court relied on the statement of the indirect witness but did not provide a justification for this. At the appeal stage, the Court of Cassation acknowledged that it was not possible to apply the provisions on unjust provocation in the case, however criticized and upheld the judgement since no appeal was filed against the defendant. However, reformation in peius does not constitute an obstacle to the application of the provisions of unjust provocation in terms of the correct application of the law without the need to change the penalty. Within this study, the issues of not sufficiently examining the conditions under which it would be possible to read the previous statements of the witness, not revealing the conditions under which it would be possible to take the statements of the indirect witness as a basis for the judgement, and the fact that since the conditions for unjust provocation do not exist, the Court of Cassation should have reversed the judgement in terms of unjust provocation without changing the sentence (by misunderstanding of reformation in peius), however the Court criticized and upheld the judgement and evaluations were made for what should be.
Unjust Provocation Witness Statement Indirect Witness Principle of Directness Reformatio in Peius
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ceza Hukuku |
Bölüm | Karar İncelemeleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2024 |
Gönderilme Tarihi | 11 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 4 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |