İnsanın doğasında bulunan yakınlarını koruma, onları ayrıcalıklı görme refleksinden mütevellit olan milliyetçilik, zamanla kavmini üstün görme ve destekleme düşüncesine dönüşerek; toplumları etkileyen bir akım haline gelmiştir. Halkı ve yöneticileriyle İslam âlemi bu akımdan oldukça etkilenmiştir. Bu çalışmada çağlar boyu varlığını sürdüren, Kur’an’ın nüzul döneminde toplumsal ilişkileri zehirleyen ve asrımızda büyük savaşlara neden olan bu akım hakkında Kur’an’ın yaklaşımı irdelenmiştir. Bu çalışmada Kur’an’ın bir taraftan aile bağına önem vermesi; bazı beşeri hak ve yükümlülükleri onun üzerine inşa etmesi, diğer taraftan keskin hatlarla insanların hukuki eşitliliğine vurgu yapması ve insanları birbirinden üstün kılan unsurun hasbi değil de kesbi olduğunu ortaya koyması gerçekliğinden yola çıkarak Kur’an’ın milliyetçiliğe ve onu besleyen teorik kaynaklarına karşı tutumu değerlendirilmiştir. Sonuç olarak Kur’an’ın milliyetçilik akımına yaklaşımının, temelden yok sayan bir tutum olmayıp insan fıtratı ve alışkanlıklarıyla daha uyumlu, toplumları birbirine düşüren değil eşit görüp kaynaştıran bir tutum olduğu görülmüştür.
Arising from the human-inherent reflex of seeing the relatives as privileged and protecting them, nationalism, which turns into the thought of supremacy of race over time, is a phenomenon affecting the societies. The Islamic world with its people and managers has been highly influenced by this movement. In this study, the Qur'an's approach to nationalism that sustained its existence for ages, poisoned the social relations in the era when the Qur'an descended and caused great wars in our century has been examined. In this study, the Qur’an’s approach to nationalism and its theoretical sources has been evaluated thoroughly in the light of the facts that the Qur’an attaches importance to family ties on one hand, and on the other, it emphasizes the legal equality of the humans with sharp lines, and reveals that people are only superior to each other by acquired qualities rather than inherent abilities. Consequently, by evaluating people as equal, and encouraging them to join together, it is seen that the approach of the Qur'an to the nationalist movement is not one that radically ignores the facts but rather an attitude that is more harmonious with human nature and habits.
Bölüm | Araştırma Makalesi |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Kasım 2017 |
Kabul Tarihi | 25 Mayıs 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 5 Sayı: 3 |
Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.