Genç Cumhuriyet Türkiye’sinin yeni kurulan başkenti Ankara’nın her bakımdan modern bir şehir olarak ülkenin her köşesine örnek olması ve dış dünyaya kendisini iyi tanıtması bakımından öncelikle alt ve üst yapı hizmetlerinin tamamlanması gerekmekteydi. İçme suyu tesisatının kurulması bu bakımdan oldukça önem kazanmaktaydı. Ankara’da, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde inşa edilen su kanalları, şehrin içme suyu ihtiyacını karşılamaktan oldukça uzaktı. Bu bakımdan Cumhuriyet Dönemi’nde su meselesine ayrı bir yer verildi. Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatı ve Nafıa Vekâleti’nin öncülüğünde 1927’de başlatılan etütler sonucu 1929’da Çubuk’ta beton bir barajın inşa edilmesine karar verildi. Bir Türk firması tarafından yapımına 1930’da başlanan ve 1936’da bitirilen Çubuk Barajı’nın inşaatında çok sayıda Türk mühendis, teknisyen ve işçi görev yaptı. Türkiye’nin bu ilk barajı, o dönemin şartları itibariyle yalnızca bir su yapısı olarak değerlendirilmemiş, aynı zamanda yeni kurulan devletin mühendislik alanında geldiği seviyeyi göstermesi bakımından bir “bayındırlık abidesi” olarak değerlendirilmiştir. İlerleyen süreç içinde kullanım ömrü sona eren Çubuk Barajı, 1994 yılından itibaren taşkın önleme ve mesire alanı olarak kullanılmaktadır. Bu çalışma ile Erken Cumhuriyet Dönemi’nde su işleri üzerine gerçekleştirilen çalışmalar ele alınarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Çubuk’ta inşa edilen ilk barajının inşa ve faaliyete geçme aşamaları incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Kasım 2019 |
Gönderilme Tarihi | 18 Ocak 2019 |
Kabul Tarihi | 27 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 65 |
Journal of Atatürk Yolu is licensed under CC BY-NC-ND 4.0